eskiden dolmuştayken, otobüsteyken falan yolculardan sırasıyla para toplayan bir adam vardı. Şimdi çok fazla kalmadılar ama eskiden çoktu işte o adamlar.
Neyse o adamlar herkesten üçer beşer lira toplarken bir an da ellerinde tomarla para birikirdi ve sanki gözümüze sokar gibi önümüzde teker teker sayardı hepsini. Bir de o paraları cebine falan da koymazdı, gömleğinin üst bölümüne koyar göğsünde bir belirginlik yaratırdı. Işte ben adamların çok zengin olduğunu düşünürdüm ve ilerde onlar gibi olup çok para kazanmak isterdim. Doktorluk, mühendislik hepsi hikayeydi bu mesleğin yanında.
Ne bilebilirdim ki o adamın fakir fukaranın teki olduğunu, elinden o kadar paranın sanki üzerinde süzgeç varmış gibi bütün paraların geri aktığını elinde geriye bir kaç bozukluk kaldığını.
Ama artist davranışları vardı işte belki de o yüzden bu mesleğe bel bağlamış, çok para kazandığını düşünmüştüm.
bakkalların asiri zengin oldugunu dusunurdum, hatta bakkal cocuklari ne sansli ya her istediklerini yiyorlar aliyorlar surekli ne harika bir sey falan diye dusunurdum.