çocukken yaptığımız resimlerin, çizdiğimiz şekillerin en güzeli, en güleni ve şüphesiz en masumuydu. hangimiz yapmadık ki bunu? o gülen güneş bize mutluluğu, heyecanı, hevesi anlatırdı. resmimizin objesiydi aslında. içimizi ısıtırdı adı gibi. büyüdükçe değiştik biraz. küçükken içimizi ısıtan güneş, gün geçtikçe yakar oldu. yani bize ayak uydurdu. yani o da değişti...
bu resimlerde ayda da aynı durum söz konusudur. kuşlar hep m'lerle çizilir. yaz-kış duman eksik olmaz evlerden. bunun masumiyetle bir alakası var mı bilemem ama benim bunla ilgili bir anım vardı. Öğretmen birinci sınıfta güzel resimleri panoya asardı. tabii benim resimler asılmazdı. neymiş efendim, gökyüzü renkleri hep maviymiş. değişik renge boyamam gerekirmiş. gittim pembeye boyadım gökyüzünü. öğretmen de asmıştı. yani o tür saçma doğadışı özellikler ilkokul klişesiydi. panoya asılmazdı yoksa.