bacasından duman çıkmayan eve ev demem ben arkadaş. uzun yıllar soba kullandık ve evimizden mutluluk hiç eksik olmadı. sabahları sobanın üstünde ekmek kızartır akşamları da kestane pişirir yerdik.
her evde böyledir. çocuklar bu durumdayken çok mutlu olmuş olacaklar ki yazında aynı yakınlığı aynı sıcaklığı evlerinde hissetmek isterler. yazın mesela herkes ayrı ayrı yerlere dağılır. anne komşuya gider baba daha çok kahvede takılır çocukta genelde sokakta top peşinde koşturur. ama kışın soba yakılan odanın sıcacık, diğer odaların buz gibi olması aile bireylerini yerlerinden kıpırdatmaz ve herkes aynı odada birlikte daha çok zaman geçirir. ayrıca çocuk ödevlerini sobalı ve aynı zamanda televizyonlu odada yapar televizyondaki programı kaçırmamış olur. çünkü kendi odası çok soğuktur.
ama klima öyle değil mesela. her zaman bi ciddilik var klimada. o anca kendini ısıtsın zaten. ama ben sobayı gülen suratlı yaşlı bi dedeye benzetmişimdir hep.*
geçen annemin kardeşimin resim ödevini yaparken yakaladığı süper ayrıntı, ve aramızda geçen diyalog:
+anne bacaya duman çiz bide.boş kalmış yukarısı.
-olur mu canıım.
+olur tabi niye olmasın?
-kızım öğretmenler günü resmi bu. bak bu öğretmen, bu çocuk da öğretmene çiçek veriyor.
+ee anlamadım ki niye yapmıyosun?
-öğretmenler günü 24 kasım.havalar daha soğumamış oluyor, soba falan yakılmaz o zaman.
+pesss! ama belki yükseltisi fazla olan bir yer burası, havalar soğuk oluyor?
-yok yok.bak etrafa bir sürü çiçek böcek çizdim. havalar güzel belli ki.
+...
ben çocukken yaz kış iki baca çizer ikisinden de duman çıkartırdım.resmim de anneminkinden daha güzeldir aslında..
gözden kaçmaması gerek bir ayrıntı da, baca evin üçte biri büyüklüğünde olur. ölçeklemeye sadık kalınsa bit kadar baca çizmek gerek ama genelde olmaz bu.
gri rengi de kullanma sevdasından kaynaklıdır. duman çizmek kolay ve eğlencelidir. stres attırır ayrıca da çok olduğunda yangın bile çıkartabilirsiniz evde.