yaklaşık 5 yaşındayken, kolalı jelibonların içinde sıvı halde kola olduğunu zannederdim. bir gün boş bir bardak almıştım, jelibonları kesip içindeki sıvı kola zannettiğim aromayı bardağa boşaltmaya kalkmıştım.
Yeraltında kocaman bir sığınağı olan, cesur ayılar adlı çizgi filmden etkilenip,kazma kürek alıp bahçeyi kazmaya başlamak ve iki karış kazdıktan sonra ertesi gün gidip olmayan sığınağın, olmayan kapısının asma kilidini almak.
salata yapan annenin ayırdığı maydonoz saplarını, belki de "el uzattığında itiraz edilmeyecek şey" olduğunu bildiğinden dolayı yemek, ve bununla gurur duymak.
bahçede kuzenle birlikte toprağı kazıp magmaya ulaşmaya çalışmak, kuzenin 'magma çok sıcakmış, ya magmaya ulaşınca elimiz yanarsa?' demesi benimse onu takmayıp kazmaya devam etmem.
benden 1 yaş büyük olan abimle yaptığımız kavga sonucu beni kovalamaya * başlamıştı. sonra ben bir evin damına çıkmıştım oda bana aşağıdan taş attı ve arkamda bulunan evin pencere camı kırılmıştı. abim doğal olarak kaçtı. dışarı çıkan kadına;
-abla gel ben evi biliyorum deyip bizim evi göstermiştim.
ne kadar salağım sende kaçsana olan babamın paracıklarına oldu.
yaz günü tuvalete değil de halıya işemek
annenin gelip burası neden ıslak diye sorması
benim su döküldü diye cevap vermem
annenin orayı mutfak beziyle silmesi. *
dipnot: neden mutfak beziyle sildiğini anlamış değilim.
1 lt kola şişelerinin içine arı, örümcek, karınca, kanatlı karınca atıp içerinde kavga etmeliri beklemek.
Olay çıkmayınca baygınlık geçirene kadar sallayıp sonra özellikle arıyı çekirdek kabuğuyla ameliyat etmek.