7 yaşındayken, dünyanın yuvarlak olduğunu öğrenince,hiç şehir dışına çıkılmadığı için dünyanın sadece (bkz: tokat) tan ibaret olduğunu sanmak, bu sebepten; şehrin öteki ucunda oturan arkadaşımla onun evine gidip ordan yakıncana bizim eve geçeceğimi sanmak. şehrin dışına doğru uzunca bir süre gidince dünyanın sandığımdan daha büyük olduğunu kavrayıp, evden uzak olmanın verdiği korkuyla ağlamaya başlamak...
komşunun 26 yaşındaki kızıyla evlenmek istiyormuşum. büyüyünce farkettim ki çifte salaklık. çok çirkin hatunmuş be. bi de kızın babasına kayın peder diye hitap ediyormuşum.
bayram harçlıkları ve benim biriktirdiğim paraların hepsini anneme verirdim ya da abimler benim kumbaramdan alırlardı bende annem aldı diye bir şey demezdim.*
bayramlarda harçlık toplardık kardeşimle beraber.Ben yaşça büyük olduğum için bana daha çok harçlık verirlerdi.Ama nedense bayramın sonunda kardeşimle harçlıklarımızı karşılaştırıp ben aradaki farkı ona verir böylece harçlıkları eşitlemiş olurdum.Geri kalan harçlığımla da anneme çapa marka iplik alırdım.Allahım ben hakkaten ne kadar safmışım.