Poşetin icine su doldurup, icine ketcap mayonez ve mutfakta buldugum bilumum malzemeyi ekleyip, poşetin ağzını bağlayarak balkondan, aşağıdan gecen insanların üzerine sallardım. Hatırlıyorum eve çok sikayete gelmişlerdi. Simdi bana bir çocuk yapsa sinirimden ölürüm galiba. Bir kız çocuğu icin fazla haytaymışim sanırım...
Büyük küçük dinlemez, mahallenin bütün kızlarına pandık atardım, bizim orda poposu elimden geçmeyen kız kalmamıştı. Şimdi düşünüyorum da, keşke hiç buyumeseydım be sözlük.
Çocukken yaptığım en büyük piçlik; Komşunun evine gizlice girip arabasının anahtarını yürütüp kızına sakso çektirmek olmuştu, sonrasında ise kızıyla evlendim o adamın da bana en büyük piçliği bu oldu.
Bursa'da bi duaçınarı vardır. Eskiden oradaki Şükraniye lambaları vardı sonradan kaldırıldı. iste lambaların az ötesinde amcamlarin ev var. Yazın millet belediyenin meydanına falan gidiyor caddede yürüyor çekirdek yiyor falan baya bi aktifti. Bildigin otoban kaldırımı ama gel gelelim caddede yürüyen çok.
Bi Ramazan akşamı halamın oğlu ile amcamlarin balkona çıktık. Habire asagiya tükürüyoruz. Ulan her geçen bize bakıyor biz gülüyoruz. Tabi 8. Kattayız. Ulan baktım ağzım kurudu tükürük falan gelmiyor. Gittim 1 bardak su içtim sonra da küp şeker attım ağzıma. Başladım eriyen küp şekeri tükürmeye.
Neyse uzatmayayım asagida miting kalabalığı oluştu zile bastılar babam önce beni sonra halamın oğlunu dovdu amk.
O zamanlar bi de diger halamın oğlu evleniyor. Dugun salonuna gittik salonda biz tabi durmuyoruz. Gelinin basından dökülen Gül yapraklarını aldık salondaki küçük spotların üstüne koyduk. Merdivenlerdeki spotlara da döktük. Ulan o guller bi yandı her taraf yanık kokuyor amk. Bazıları alev bile almış sıcaktan. Biz gulleri spotlarda yakıp yakıp eğlenirken babam dedi Ahmet kim yaptı bunları. Bizim mal da 'biz ikimiz yaptık dayi' dedi. Babam palyaçonun çocukları eglendirdigi odaya götürüp ikimizi yine dovmustu amk.
birinci katta oturuyorduk o zamanlar. ilk okula herhalde yeni başlamışımdır. gazeteleri rulolar yapıp, yakar aşağıya atardım. ve hani küçük yapraklar halinde de değil. laaap! ateş topu geliyoor. neyse yönetici amcamız oradan geçerken azcık kafasına ateş toplarımdan düşmüştü.
yine bu zamanlarda iki ablamın parmaklarında gezdirdiği uğur böcekleri vardı. peçeteye sarıp yakmıştım. birde izlemiştim. keşke yapmasaymışım. neyse...
birde bizim hemen aşağıda market vardı. marketçi beni azarlayınca, mahallenin çocuklarını örgütledim. iki gruba ayrıldık. birinci grup markete ön taraftan yaklaşıp marketçinin dikkatini dağıtacak sinirlendirecekti. ikinci grup ara sokaktan gelip arka camı kıracak ve hepimiz kaçacaktık. amk salakları camı kırmadı. marketçinin bizi kovaladığıyla kaldık.
birde benim mahmut abim vardı. mahmut abiyle beraber karşımızdaki okula gider beden egitimindekilerin üzerine doğru birsürü kız kaçıran ateşlerdik. herbiri bir başka tarafa koşuşurdu.
ve daha nicesi...
Oyuncak arabanın üzerine koyduğum dolaptan yürüttüğüm pişmemiş köftelerin peşinden yokuş aşağı kedileri koştururdum abimle artık piçlik kedilere mi yapılandı anneye mi bilemedim.
Balkondan aşağıya su dökmek ve birine denk gelirse eğer talihli kişinin ıslanmasını sağlamak. Bunun dışında düşünüyorum bir sefer ama dişarıda top oynamamıza izin vermeyen bir amcaya sinirlenmiş ve evde yalnızken hem itfaiye hem polis hem ambulansı arayıp evinin adresini vermiştim. Bunlar dışında büyük bir suçumun olduğu hatırlamıyorum.
Mahallede eski zamanlarda at arabası ile sebze meyve vs satılırdı. atların arkasında dışkı torbası vardı bakkaldan aldığım torpili ateşleyip dışkı torbasına attım. Gerisini siz düşünün
5 siniftayim okulun bahçesinde 1. 2. 3. sinif gördüm mü duramayıp yanlarına gidiyordum. Ahmete 2. siniflardaki mehmet senin hakkinda şöyle dedi falan diyerek kizistiriyorum sonra mehmete gidip ahmed boyle dedi diyorum tabi o ara ettikleri küfürleri de birbirlerine yetistiriyorum sonra yanyana getiriyorum ardindan banka geçip kavgalarini izliyordum çok zevkliydi. Iki taraf da birbirini aglattiktan sonra müdürün odasina gidiyorlar benim onları dövüştürdüğümu söylüyorlar orada sonra ben de müdürün odasina tabi benim dersler iyi müdür de seviyor onlara mı inanacak bana mı. Diyorum hocam ben niye dovustureyim kendi aralarinda zaten kavgalilarmis orada ben bulundugum icin kendilerini sucsuz gostermek amaçlı beni sucluyorlar vs diyerek bahaneler uretiyordum mudurden dayak yemeden ayriliyordum yanından o zaman daha mutlu oluyordum tabi. Ve de her zaman müdüre gitmiyordum çünkü halihazirda kim kimle arasi bozuk biliyordum ona göre aralarinda hsumet cikartip dönüştürüyordum hey gidi ne günlerdi be.
Komşuların ayakkabılarının içine su balonu koymak ve balkondan aşağı millete su balonu atmak. Galiba küçükken bi su balonu fantezim vardı, tüm piçliklerimi su balonlarıyla yapmışım.
Hiç unutmam küçüklen komşumuz anneme bağırmıstı bende kinlenmistim adama doğal olarak. Bir kaç gün sonra da küçük kardeşimi alıp adamın penceresinin kırmıştık içine de taş toprak çiçek ne varsa atmıştık. Sonuç anne terliği.
Dedem akşam eve geldiğinde benden günlük brifing alırdı ve o ne duymak istiyorsa onu söylerdim bunun karşılığında çikolatamı kapardım bu brifingde genelde amcamı karalar yapmadığı şeyleri bile yapmış gibi bire bin katarak anlatırdım ona iyice öfke duyarken benim çikolatamın sayısı ve kalitesi artardı
Not:şuan amcamla abi kardeş gibiyiz ama dedem amcamı benim yüzümden hala sevmiyor mk.
