Yemek yerken kapı kasasına tırmanmak.
Kız çocuğunun erkek gibi işemeye kalkması.
Saklanbaç oynarken ebenin arkasında bekleyip saymasını bekledikten sonra kafasını daha o kaldırmadan hayvanca bağırarak EBE demek ve bundan büyük bir zevk almak.
mahalle kavgasi,o kiz benim dokunani doverim,aksamdan koyulan sut siselerini ve paralarini calmak,mersedes amlemi calmak,zengin cocugun esyalarini hacilamak,okulu asmak,he bide birisi sex yaparken dikizlemek.okul cikisi pandik atmak daha aklima gelirse yazarim.
Kapı önünden geçen insanların kafalarına su , meyve suyu benzeri şeyler döküp anında eğilip saklanmak. Eğer caddede oturuyorsanız bunun zevki paha biçilemez.
bir tanesi saksıya işemek. küçükken en severek yaptığım işlerdendi. manyaktım ben. annem çiçeklerini severdi bize dokundurtmazdı hiç. çiçekleri solup yaprakları kuruduğunda ne olmuş bunlara diye söyleniyordu. ben de oralarda bir şeylerle uğraşıyorum ama gözümün biri onda bakıyorum da sürekli :
L: ben işiyorum onlara
A: ne?
L: e tuvaletim gelince işiyorum ben işeyim mi yine görecen mi?
A: !!!!!!!!!!!
Bir kere arkadaşımla birlikte evin bahçesinde bulunan ince ama boyumuz yetmeyecek kadar uzun olan dut ağacından dut yemek için küçük testere ile dibinden kesmeye çalışmıştık.
Ardından babası geldi, sonrasını hatırlamıyorum.
Düşündüm de az terör estirmemişim. O eski halimden eser yok şimdi...
ben sürekli tahtalarla oynardım hızar vardı yan tarafta. küçük şekilli kesilmiş tahta parçaları ve talaş kokusu. hızar sesi talaş kokusu tahta parçaları daha çok tahta ve talaş.
odunlara sempatim oradan geliyor en iyi arkadaşlarım.
Tuvalette babamın jiletini kurcalarken derime girdi. ilk birkaç saniye hiçbir şey olmadı. dedim ki, neden bir şey olmadı keskin bu. Keşke demeseydim. Birkaç saniyenin ardından başparmağımdan şarıl şarıl kan akmaya başladı.
O kadar şer bir çocuk olmadığımdan nadiren bu tip hareketlerde bulunur, yaptığımı gizli bir şekilde yapardım. Bu çoğunlukla zararı etrafa değil bana verdi.
Hiç unutmam bir gün babamın arkadaşının oğlu Ali ile içeride isim şehir hayvan gibi bir şey oynuyorduk. Ani hareketler esnasında, onun elindeki kalem benim avcuma girmişti. Pamuk koyarak hallettik.