çocukken yapılan mallıklar

    97.
  1. dönen çamaşır makinasını izlemek.

    alışkanlık, hala arada çaktırmadan bakıyorum.
    16 ...
  2. 79.
  3. Ortaokul çağındayım. Yaşına göre akıllı, ağırbaşlı bir kız çocuğuyum. Okulu da üçüncü bitireceğim falan ama her çocuk gibi ben de yapışıktım bilgisayara. Hayvanlar gibi sims oynuyorum. Simstr diye bir forumda puanım artsın diye evler simler yapıyorum, diziler çekiyorum. Bir sürü de arkadaşım olmuştu buradan. Msn var tabi harıl harıl yazışıyoruz, pişti olmayalım diye downloadlarımızı haber ediyoruz birbirimize. Neyse.

    Hiç unutmam. Forumdan arkadaş olduğum ilk kişi mersinden sevim diye bir kızdı. Sevim pazan. Genelde kamera açarak konuşuyorduk, gülüşüyorduk. Baya gankayız yani. Sevim'in msn profilinde [c=64/df101!] gibi ifadeler görürdüm. Durum yazılan kısımdı galiba, ismin yanındaki kısım. Bir satır boyu bunlardan yazardı. Ulan derdim, ne ki acaba. Fena da durmuyordu, karizmatikti. Dedim ben de yapayım madem. Bir satır boyu köşeli parantezler açarak rakam mı dersin noktalama mı dersin ne verdiyse. Yaklaşık 2 ay sürdürdüm bunu. Canım sıkıldığında değiştirdim. Daha önceleri goo goo dolls'dan şarkı sözü yazıyorum bu arada oraya. Öyle de cool'um.

    Bir gün sevimle yine konuşuyoruz. Ayşegül dedi, yanlış anlamazsan sana bir şey soracağım. O sıralar da çalıntı sim yapmışım eyvah dedim çaktı mı acaba. Tabii dedim, popomdan somut anlamda ter akıyor.

    "profilindeki o rakam ve karakterler nedir?"

    ............
    ..................
    .........

    Sevim bunu neden soruyordu ki? Aynısı onun profilinde de vardı?

    1 dakika kadar cevap veremedim. En sonunda klavyemden şöyle bir şeyler çıktı: onların hepsinin bir anlamı var??##&@!?

    Sevim'in cevabı 5 dakika sonra geldi. "allah Allah ya ne anlamı var ki?" Uğurlu sayı?? ve sembollerim? dedim.......

    Bundan yaklaşık 1 ay sonra bir aile dostumuz sayesinde "msn plus" denilen şeyle tanıştım. O "durumlar" renkli yazılabiliyordu bununla. Program indi, msn'i açtım ve magmaya doğru yol alıyordum. Sevim'in durum kısmı renkliydi. Rengarenk. O acayip semboller, renklerin kodlarıydı ve bende plus yüklü olmadığı için renkleri değil bu kodları görüyordum. Ergenliğimi en çok hissettiğim andı. Görgüsüz, özenti ve cahildim.

    Bunu izleyen birkaç ay içerisinde sevimle konuşmayı azalttım. Resmen utancımdan. içinden bana mal deyip gülüyordu muhtemelen. Sonra da tamamen bitti arkadaşlığımız. Kendi tarihimin temelli olarak biten ilk ve tek arkadaşlığı da budur.
    14 ...
  4. 95.
  5. çocukken bebeklerin kulağına ezanla isminin söylenmesi bana büyülü gelirdi. o yaşlarda da evcil hayvan takıntımı da ailem muhabbet kuşlarıyla giderirdi.

    kuşu ilk aldığımızda adını kararlaştırıp merasimle ismini okuturdum hayvanın kulağına. alışkanlık yaptı tabii bende bu, babama gidip sürekli hadi ezan oku diyip kuşu eline tutuşturmaya çalışırdım. 9-10 kereden sonra babam pek sevimli olmayan bi bakış atmıştı. iş başa düştü diyip sübhanekeyi 30 kez tekrar ederek kuşa 150 defa ismini okudum.

    yalnız çocukken dini bütün bir evlatmışım ya.
    15 ...
  6. 9.
  7. ilkokul birinci sınıf... aşı yapmışlardı ve dediler ki saat beşe kadar bir şey yemeyin.

    okul çıkışı şeker aldım. biraz takıldım aklıma geldi uyarı. hemen şekeri attım. eve geldim, kimseye bir şey demeden kanepeye yatıp ölmeyi beklemiştim. metanetle.
    9 ...
  8. 107.
  9. Sanırım ilkokul 1.sınıf yıllarım... Yerli malı haftasına damga vurmuştum bir velet olarak.

    50 yaşlarında oldukça otoriter ama sevecen bir öğretmenimiz vardı adı sabahat adıgüzel. Yaşıyorsa muhtemelen şimdi 75-77 yaşlarındadır. Öğretmenimiz herkese soruyor işte ne getirdiniz çocuklar yerli malı haftasında bakalım falan diyor. Annem sağolsun güzel bir börek yaptı birde yanına ayran. Ev kadınlarının tava üzerinde yaptığı basit ve pratik bir börek vardır bu börek kolay ve çok emek isteyen zahmetli bir börek olmadığı için kendi aralarında buna "orospu böreği" derler. işte bende bunu duymuşum ya hoca "ne getirdiniz çocuklar" diye seslenir seslenmez elimdeki poşeti havaya kaldırıp "orospu böreyi getirdim örtmenim" demem bir oldu. Sonra bi sessizlik falan... Kadın zaten şok geçirdi neyseki ufaktım tokat yemedim.

    Böreği yedik ama.
    10 ...
  10. 100.
  11. Bir yere odaklanıp “şu kadar saniye içinde şuna dokunmazsam..” şeklinde senaryo üretmek.
    9 ...
  12. 99.
  13. Aynaya bakayım derken komşunun tuvaletinin lavabosunu kırmıştım. Bir de elim kesilmişti etrafı kan edip insanları korkutmuştum.
    9 ...
  14. 98.
  15. bir keresinde acaba nasıl oluyor diye tabak kırmıştım.Yabancı damat diye dizi vardı o zamanlar oradan görmüştüm evde kimse yokken zevkimden tabak kırdım tabakları üst üste vurarak.Akşam olunca da annem de beni kırdı tabii 3 gün konuşmadık.
    edit:Kesinlikle çok zevkliydi pişman değilim belirtmek istedim.
    9 ...
  16. 53.
  17. 1.sınıftayken yanımdaki oturan kıza benim sihirli kıyafetim var demiştim. şu ay savaşçılarınkinden.bize geldiğinde de göster diyince göt gibi kalmıştım.
    8 ...
  18. 116.
© 2025 uludağ sözlük