çocukken yaptığımız, şimdi düşününce midemizi bulandıran şeylerdir.
mesela ben kuzenimle deniz anası avlayıp, sonra da bunları iki elimizin arasında sıkmak suretiyle parçalayarak birbirimize fırlatırdık. hatta ben "bu kıyıdakiler ölü." diyerek kovamı kaptığım gibi boyumu aşan yerlere yüzüp canlı deniz anaları avlamış, bunları kıyıya taşımıştım. lan ben neyse lan bir şey demiyorum.
evdeki tüm karıncaları toplayıp jole kutusunun içine doldurmak.
(bkz: kötü bi amacım yoktu sadece karıncaların yüzüp yüzmediğini saptamak için yapmıştım.)
sümükleri elde yuvarlayıp topçuk yapmak
sobalı bir eve gidince sobanın üstüne tükürüp, tükürüklerin hoppidi hoppidi oynamasına gülmek (ne pis kokardı sonra ya)
çiğnenen sakızı yere atıp 3 saniye içinde yerden alıp tekrar ağıza atmak. burda ki nokta şudur: mahalle de inanışa göre sakızı yerden 3 saniye içinde alırsan sakız pis olmaz çiğnenebilir.