bahar mevsiminin başında ortaya çıkan ve çiçekli ağaçları mesken edinen uzun bıyıklı kara böceklerin üst ve alt dişlerini sopa ile söktükten sonra bıyığına iplik bağlayıp fırlatırdık. Zavallı böcek uçup kurtulduğunu düşünürken biz de onu gezdirdiğimizi sanırdık. Bir yetişkin de görüp uyarmadı ki "yapmayın çocuklar!" diye.
eskiden pazarlarda civciv satılırdı bazıları boyalı...hevesle babam almıştı birkaç tane bende evde salon halısına bırakır yarıştırırdım bunları. bazılarını arkadan ittirir geçsin diye hızlı koştururdum. ğer birini sakatladıysam allah affetsin.
platonik sevdiğim evimin önünde top oynarken beni fark etsin diye beşinci kattan şişelerle üzerine su dökmüştüm. Sonra babama şikayet etmiş. Evden kaçmıştım o gün. Babama yakalanınca fırça yemiştim. Çocukta duş almış oldu böylece.
elektrikler gidince mumun alevinde büyük sivrisinekleri kızartırdım.
teyzemin isteği üzerine karıncaların yuvasına sıcak su dökmüştüm, sonra oraya dönüp karıncalardan özür dilemiştim *
üzüm toplarken bilmeden arı kovanını yıkmıştım, yuvalarını yıktım diye arıları elimle toplayıp yuvaya tekrar koymuştum. 4 yerimden arı soktu tabi, silikon yutmuş oyuncak bebek gibi olmuştum.
civ civleri doyurmak için onlara haşlanmış yumurta yedirmiştim. yürümeği öğreticem diye 20 tane civ civin ölümüne sebep oldum *
not : göründüğü gibi sivrisinekler dışında bilerek yaptığım bi canilik yok. sivrilere çocukluktan beri kılım *
karıncaları örümcek ağına atmak
saylangoz kabuğuna kibrit sokmak
tatilde denizanalarına taş atıp dibe batırmak
en fazla budur o kadar da cani değilmişim.
7-8 yaşındayken Çocukluk arkadaşım mahallede komşu kızımıza sövdüğü için artistlik olsun diye suratına bir yumruk vurdum yere düştükten sonra da sırtını tekmeledim neyse ki annem geldi yoksa çocuk nefes alamamaktan ölecekti.
Şuan çocuk en kafa arkadaşlarımdan metal grubu kurucaz 1 seneye yakın zaman işte nerden nereye..
kireçten yapılmış duvarlar vardır ya, aha da onun içine yuva yapmış daha doğrusu koloni kurmuş arılar vardı bizim arka bahçede, o kovanı farkettikten sonra sürekli gidip sopa sokardım baktım beni iplemiyolar, artık sinsice planlar yapıp, mahalle bakkalından "kız kaçıran" aldım 3-4 tane neyse olayların az çok nasıl sonuçlanacağını tahmin ediyorsunuzdur.
Her çocuğun yapacağı şeyi yaptım 3 tanesini yakıp koloninin içine attım yalnız, bişeyi hesaplamamıştım o duvar nerden baksanız 30 yıllık anasını satıyım, o kız kaçıranlar duvarın içinde bi patladı ne koloni kaldı ne duvar *
Sonra sağ kalan 3-5 arı tarafından sokulduktan sonra, anne tarafından yenilen dayak ve duvarı yıkmanın vermiş olduğu ızdırap ile 2 hafta ev cezası almıştım lan.
misafircilik oynuyorum diye kuşun üstüne kolonya dökmüştüm. Annem kuşun öldüğünü bana sonradan söylemişti üzülmeyeyim diye. Oysaki kuşu öldüren benmişim.Yıllar sonra katil olduğumu anladım.
evde uçuşan sinekleri yakalayıp (üşenmeden) düz bir zeminde üzerlerine limon kolonyası dökerek ne yaptıklarını izlemek. ( yapacak bir şeyleri yok sadece çırpındılar denemeyin)
solucanları toplayıp (tiksinmeden) plastik kutuya koyup içine domates yaprağı atıp ne yaptıklarını izlemek. ( kısa sürede havasızlıktan ölüyorlardı haliyle)
ve çekirgeleri öldürüp karınca yuvasının yanına koymak. bu yaptığımın ise canilik mi yoksa yardımseverlik mi olduğu tartışılması gerek bir etik sorundur.
ölü fareleri kuyruğundan tutarak elime alıp sokaktaki çocukların üstüne atar onları korkuturdum.
karıncaların yuvasında bekleyip hepsini tek tek toplar sonra tuzluğun içine koyar tuz atıyormuş gibi hepsinin delikten düşmelerini izlerdim. daha sonra bunu yapmaktan sıkılmış ve hepsini öldürmüştüm. pişmanım.
edit: aklıma bir anım daha geldi onu da paylaşayım. 3-4 arkadaş dışarıda takılıyorduk. ben yerde zıplayan top bulmuştum. o zamanlar tabi pek bir modaydı böyle bir oyuncak. sonra yanımdaki kız birden topu elimden alıp kendi bulmuş gibi oynamaya başladı. tabi ben sinirlendim o benim verir misin onu falan dedim ama yok topu bir türlü alamadım kızın elinden. dışarıda biraz daha takıldıktan sonra eve gidiyorduk. tabi ben haince planımı yapmış dört gözle bu anı bekliyordum. apartmana girdik ve tam yukarı çıkacağız ki onu ben buldum verir misin diye kızı son bir kez daha uyardım ama vermedi. benden günah gitti diyerek kızı bir ittirdim, kız merdivenlerden aşağı yuvarlandı. baktım kız kalkmıyor, hiçbir belirti vermiyor, kaçıp uzaklaştım oradan. baya bir süre bir yerde saklandım. eve gitmedim çünkü kızı öldü sanıyordum ve çok korkmuştum. sonra annem beni saklandığım yerde bulmuştu. kızı hastaneye falan götürmüşler ama sonradan bir şey olmadığını öğrendik. o apartmanın önünden geçerken aklıma hala bu anı gelir ve sinsice güler geçerim. pişman değilim.
Bir kedi yakalayıp, arkadaşım ile birinci katın balkonuna fırlatmıştık. Balkonda da halı falan seriliydi, sonra kedi halıya tutunup biraz miyavladıktan sonra sırt üstü yere düşmüştü.