kalsiyum eksikliği çeken bir çocuğun bilinçsiz bir şekilde kireçli duvarı kemirmesi ve avuç avuç saksı toprağı yemesi işidir. bu durumla karşılaşınca, çocuğu kucaklayıp, doktara götürmek farzdır.
annelerin zekasını kullanarak rahatlıkla engellediği harekettir. bir örnek vermek gerekirse*;
küçükken toprak yediğim yere my mother'ın acı biber sürmesi.
kalsiyum eksikliğinden kaynaklandığı söylenen hadise.laikn çok keyif verir insana kendimden bilirim.küçükken annemden gizli elime bir avuç toprak alıp ağzıma atardım.o toprak tadından yenmezdi kardeşim.amma ve lakin annem illa ki farkederdi çünkü suratım sçamur içinde kalıyordu her defasında.sonrası malum (bkz: toprak yiyen çocuğun ağzına acı biber sürmek)
kuzenim de duvar kağıdı yerdi. bereket bıraktı da bütün sülale rahat bir nefes aldık.
duvar kağıdının yanında peçete de yerdi. Hala anlam veremediğim olaydır acaba nedir onları bu kadar lezzetli kılan.
Çünkü toprak yemek doğaldır aslında vücutlarında demir eksikliği bulunanlar iç güdüsel olarak toprak yerler, böyle okumuştum bir yerde. peçete ne ya, duvar kağıdı ne insan değil bizimki başka bir şey.
akdeniz anemisi belirtileri olabilir. bu hastalık; çocukta d vitamini eksikliğinde ve kan yetersizliğinde ortaya çıkar. bireyde toprak, kağıt, peçete, kumaş parçaları yeme isteği uyandırır. çocuk her ne kadar yemek istemese de, tıpkı bir insan nasıl su ihtiyacı hissederse, o çocuk da o ihtiyacı hisseder.
misal ben 8-9 yaşımdayken bu hastalığa yakalanmıştım ve aklınıza gelebilecek her şeyi yerdim. peçete, gazete kağıdı, takvim kağıdı, kıyafetlerimin yakaları, babamın içtiği sigaranın külleri, toprak bunlardan sadece birkaçı. hatta o kadar abartmıştım ki işi; bir gece yatarken canım kumaş çekti ve ben yattığım yerden altımdaki çarşafı yiyordum. kıyafetlerim genel olarak dilenci kıyafeti gibi yırtık pırtıktı, ders kitaplarımın kenarları fare yemiş gibi parça parçaydı. yemeden duramıyordum ama yiyince de başım çok ağrırdı. işte bu yüzden, eğer bir yakınınız varsa bu şekilde davranan, bir doktora görünmesini tavsiye etmelisiniz.