çocukken salonda futbol oynamak

    1.
  1. çocukluğun en büyük eğlencelerinden biridir.

    adeta barnebau stadyumundasınızdır. yaş en fazla 5 tabi rakip güçlü. onun yaşı 13.

    kanepenin sol ayağı ile orta ayağı arasındaki yer kalenizdir. 10 da devre 20 de biter. abi ise karşıdaki televizyon masasını kale yapmıştır.

    çok sıkı bir maç başlar, bilinen tüm futbolcuların ismi söylenerek saldırılır. tekme tokat havada uçuşur, sahadan kemik sesleri gelmektedir. ayrıca kanepenin bir tarafına oturan anne, bir ayağı ile de kalecilik görevini yerine getirmektedir.

    durup durup kural uydurursunuz, kendi kalenize gol atıp "kendi kalesine atılan sayılmaz" dersiniz, sonra başlar gıcık abi kendi kalesine yirmibeş tane gol atar. elle kurtarırsınız bir golü, "elle oynamak serbest" dersiniz. abi adeta taffarel mübarek her topu eliyle tutuyo.

    Sonra arada bir tekmeleriniz abinize çarptığında, parmaklarınız acır, abiniz birden "sağlık görevlileri sahaya iniyor" diyerek gelir, ağlayan kardeşinin tüm parmaklarını çıtlatır, bağırtır. hırslandırır geri ayağa kaldırır.

    ikinci yarıda ise, rakip kale büyümüştür. kanepenin sol ayağı ile sağ ayağı arası!
    sizin ise kalenizin üst tarafını tutan bir masa örtüsü.

    Tüm bunların oynandığı bir adet, karpuz dilimi desenli balondan hallice top vardır.her akşam maç bittiğinde ise kırılan sürahiler, bardaklar, yıkılan soba boruları, ama galibiyetin haklı gururu doludur o salonda.
    45 ...
  2. 17.
  3. her erkek çocuğunun yaptığı eylemdir. yapmayan erkek ibnedir net.

    pamuk topum vardı o zamanlar, yumuşacık içi dolu turşucuk bir toptu. kendimce oynadığım futbolcular. ronaldo, zidane, raul, nedved, davids olurdum çoğu zaman. bir de evimizde sehpamız vardı. kale yapmıştım onu da. dünya'nın bütün kötülüğünden habersiz ''ronaldo vurdu gool'' gibi spikerlikte yapardım çoğu zaman.

    bir keresinde raul olmuştum tam yarım vole vurayım derken, yere düştüm feci bir şekilde kolumu ağrıttım. ama jübilemi yapmadım tabi. 1998 dünya kupası benim evimde oynanmıştı adeta...

    özlüyor insan, hey gidi günler diyor bazen. ama o günlerin geri gelmeyeceğini bilerek...
    3 ...
  4. 13.
  5. annenin sinir krizi geçirmesine rağmen bu olaya ses çıkarmayan bir adet baba, bu eyleme neşe katar.
    2 ...
  6. 16.
  7. çoraplardan top ''yaratılarak'' yapılan aktivite.
    2 ...
  8. 26.
  9. nice vazoların, süslerin, vitrin camlarının heba olduğu aktivitedir.

    annem saklardı topu da yalvar yakar alırdık geri.

    hey gidin...
    2 ...
  10. 18.
  11. kanepeye atlayarak yapılan kalecilik çok sarardı bu işte.
    2 ...
  12. 2.
  13. Futbol topunun yasaklanması, saklanması gibi durumlarda yün ve iplik yumağı kullanılır çoğu zaman.
    1 ...
  14. 14.
  15. alt komşunun oklavayla duvarlara koşmasını, onu dağlara taşlara vurmasını beraberinde getiren bu mükemmel eylemi; güdümlü anne terliği tek celsede bitirir.
    1 ...
  16. 16.
  17. eğer aile bireylerinden olan baba figürü aşırı sinirliyse ve bir şey kırdıysanız, balkondan atlayıp kaçmaya kadar varacak, yapılmaması gereken eylem.

    parklar ve okul bahçeleri çuvala mı girmişti sanki amk..
    1 ...
  18. 10.
  19. her ne kadar sonunda golü hep annem atsa da gene de çok zevkliydi lan. kırdığım vazo, kavanoz, süs eşyasının haddi hesabı yok.*
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük