yıllar yıllar önce terk ettiğiniz ilk sevgilinizin; dinlerken sizi düşündüğünü bildiğiniz şebnem ferah şarkısıdır. Yıllar yıllar sonra, o kızın pelin batu kıvamında bir pamuk şeker olarak karşınıza çıkması sonucu oturup eşşek gibi dinlediğinizde içine düştüğünüz derin "kafamı sikeyim" hissini kataliz eden böhühühü...
''Öyle şeyler söyleyebilmek isterdim ki anlatabilmek
Her kelimesi seni çeksin saklasın bir yerlerde; derin,derin..
Öyle şeyler gösterebilmek isterdim ki resmedebilmek
'Rüzgar olmak isterdim ki eseyim etrafında; serin,serin..' ''
kısmını nedense pek bir sevdigim,şebnem ferah'ın çok güzel yorumladıgı ve kocaman bir isme sahip olan parça..*
hakkında entry girmediğimi gördüğümde şaşırdığım şarkılardan biri daha. ayrıca grand ekinoks'un ilk zamanlar şarkının ismiyle dalga geçtiğini ispiyon etmeden yapamayacağım. şu zamanlar eşek gibi seviyor gerçi ama olsun.
bana eski kız arkadaşımı hatırlattığından mütevellit * artık pek bir hevesle dinlemediğimi kabul etmem gerek. ama sonuç itibarıyla sebnemi şebnem yapan şarkılardandır. dinlenmeli ve sevilmelidir. gerçi öyledirde.
bir aşkı çocukluğundaki bir nesneye bu kadar benzetip anca bu kadar cuk oturtabilirsin şarkısı. eminim ki herkesin bir kırmızı rugan ayakkabısı olmuştur canını yakan ama vazgeçememiştir ne olursa olsun ta derinlerde hissetsede acıyı su toplasada topukları ya da kanasa deli gibi yine de onundur o rugan ayakkabı, günün birinde o rugan ayakkabı tarafından terkedilene kadar... o zaman artık yapacak birşey yoktur, yapacağını yapmıştır o rugan ayakkabı gitmiştir ve bitmiştir. o an özlem biriktirirsin içinde ona karşı en çok da verdiği acıya... onu çok özlersin ama yaşadığın hiçbir ayakkabıda-baloda giydiğin 15cm topuklu ayakkabıda bile- alamazsın o acıyı, seviyorum hala seni kırmızı rugan ayakkabım, bir daha hiç acı veremicek ama en büyük acıyı kalbimin taa ortasına oturtmuşta olsan...
... yandan bağlanan bir tokası vardı ilkokula başladığımın senenin hangi bayramında alındığını bilmediğim kermızı rugan ayakkabılarımın. okula da giymek istemiştim de annem "ilk bayramda giyeceksin" diye izin vermemişti. baş ucuma koyup uyumuştum bayrama kadar yeni kırmızı rugan ayakkabılarımı. bayram sabahı kalkar kalkmaz ilk işim onları giymek olmuştu. hatta bayram kahvaltımı bile kırmızı parıl parıl parlayan ayakkabılarımınla yapmıştım...
rüzgara karşı uçmaya çalıştım
gözlerim kapalı seni aradım
seni aradım
körebe oynar gibi
el yordamıyla , sezgiyle
çocukken sahip olduğum kırmızı rugan ayakkabılar
onlar da senin gibi çok tatlıydılar ama; canımı yakardılar..
acıtırdılar..
gözler sımsıkı kapalı saatlerce dinlenesi bir şarkı
sebnem ferah in en guzel sarkilarindan biridir
ayrica paril paril parlarlar, genellikle bayramdan once alinir, ilk giydiginizde bayagi bi acitir ve alti kayar bu tip ayakkabilarin, giyen kisiye bayram gezmelerinde patinaj yaptirir.
canımı hep acıtmıştır küçükken anneme aldırdığım kırmızı ayakkabılar... ama her seferinde inatla küçüldüğü zaman yerine yeni bir kırmızı rugan ayakkabı gelirdi farklı bir model...
sonra büyüdüm.. artık kırmızı giymez oldum, okuldada zaten yasaktı siyaha izin weriyorlardı bir tek... sonra büyüdüm.. bir çift kırmızı spor ayakkabılarım var şimdi gözüm gibi baktığım.. ayağımı vurmadılar hiç ama ne tesadüftür ki onları giydiğimde çok canım acıdı.. ama kalbimdi acıyan bu kez...
zor oldu belki ama onu da atlattım!! şimdi duruyor kırmızı ayakkabılarım.. giyiyorum bazen sık olmasa da...
canımı acıtanlarsa... onlar artık acıtamıyorlar...
divan edebiyatı aşkı wardır şarkıda acı çekilen mükemmel aşk; aşkı en somut ifadelerle anlatan şebo şarkısıdır. ne kadar acı verse de ayakkabılardan vazgeçemez küçük kız çünkü onlar çok güzeldir. ayakkabının verdiği acı fuzuli nin şiirlerindeki gibi kutsaldır. şebo şarkıda aşkı da aynen bu şekilde yorumlamıştır helaldir tebrikdir daha neler nelerdir.