Saklanbaç. En güzel oyundu, 3-5 kişilik gruplar halinde mahalleyi turlardık, tişörtler değiştirilip çamlak çömlek patlatılırdı. Koşmaktan nefesimiz kesilir, komşuyla bahçede karşılaşınca durumu izah edene kadar sobelenirdik. Ne güzeldi.
Okul bahçesinde, teneke kutuyu preslemek üzere bahçede oynanan futbol... Tüm öğrenciler tenefüste çeşitli şeyler yaparken ve oyun alanı hınca hınç dolu iken, milletin arasından sıyrılarak teneke kutuya vurmaya çabalamak kadar güzel gelmedi hiçbir zaman gözüme futbol...
elektrik borularının içerisine konan mini külah şeklinde yapılmış mermilerin üflenmesiyle oynanan "tüf tüf". ikili üçlü boruların birbirine bantlanmasıyla cephane sayısı arttırılabilmekteydi. Uzak hedefler için boruların uzun tutulması ve güçlü nefes eşliğinde kullanılması öğütlenirdi. Mahalledeki inşaat halindeki apartmana gidilir, takımlar altlı üstlü katlara yerleşirdi. Her takım kendi içerisinde bir iş bölümü yapar, sen sen balkona, merdiven girişi sağlı sollu bizde şeklinde taktikler belirlenir ve herkes pozisyonunu alırdı. ve evet! kokorikoeriko- o- yun- baş- la- mış- tır! Hey gidi günler.