annemin yaptigi "tike"li bulgur pilavidir. hatta kabusumdu. tike de ne derseniz. bi tür et ama nasil bi et tam olarak ben de bilmiyorum. kurutulmus mudur nedir, o nasil bir tattir ya rabbim.. iyyyhhh!!!
hayir bi de "yemicem ben banane banane" dedikce zorlardi babam. agzimda cevirdikce, lokma büyürdü sanki.. sofranin altina atardim caktirmadan. tabi sofra da yer sofrasi. yemek bitip de o sofra kalkinca yerden, sofra bezinin üstünde meydana cikardi benim cikarttiim "tike"ler.
- su almaya gitmek.
- besaş kuyruğunda bilmem kaç saat ekmek sırası beklemek.
- zırt pırt markete vs. yollanmak.
- annenin pazar poşetlerini kalabalık pazarda taşımaya çalışmak.
bunlardan çok pis nefret ederdim. pek bir şey değişmedi, yine eşek gibi yapardık o başka mesele.
annelerin hoşgeldin dedin mi yavrum, teyzenin elini öptün mü çocuğum diye sorması.
birilerinin denize sürükleyip yüzme bilmemenize rağmen sizi ortada bırakıvermesi.