öğretim görevlilerin akli dengesi bozuk şizofren davranışları vardır. zaten normal öğretim görevlisi sayısı azdır.
evvel zaman içinde çalıştığım şirkette arkadaş anlatıyor. "Ben çocukken mahallede bir deli vardı kuranı kerim okurdu bağırarak şehadet ederdi sonra yanımdaki arkadaşın ağzının içine tükürürdü bizde iyi bir şey zanneder bizimde ağzımın içinde türkürmesini isterdik iyyyy iğrençti diye konuşurdu."
ilk okula başladığımda yaramazlık yapan okul arkadaşlarımı öğretmen döverdi. aslında yaramazlık denicek aşırılık yoktu. bu orta okuldada devam etti. ben ise tembel türkçe hocasın yanlış yazınca suratıma tokat atmıştı kendi doldurması gereken evrakları bizlere doldurmuştu. yanlış yazınca öğrencinin suratına tokatmı atılır. şimdiki aklım olsa çenesine yumruk atardım. sıçtığımının karısı.
orta okulda fen bilgisi dersinde geviş getiren hayvanları anlatıyor öğretmen. kasaptan işkembe getirmiş bizim arkadaş nerden bulmuş getirmiş. öğretmen bizi çember içinde topladı, ögretmen işkembeyi maket bıçagıyla kesiyor aynı zamanda sırayla soru soruyordu elleri bok içinde bilemeyenlere hafif tokat atıyordu. şakadan hafif tokat atıyordu dövmüyordu. boklu tokat. ben ise boklu tokat yememek için soruları doğru cevaplıyordum. o sınıfta boklu tokat yemeyen bir tek bendim. kulakları çınlasın fenbilgisi hocası niyazi acardır ismi. niyazi hocanın dersleri eğlenceliydi. türkiye cumhuriyeti tarihinde hiç böyle eğlenceli ders anlatan hoca yoktur.
Haşlanmış patatesi ezip yemek isteyince dedemin "oğlum şunu doğru düzgün ye" dedikten sonra canım böyle yemek istiyor demiştim oda bana o zaman "bok gibi ye" diyip bir tokat gömmüştü hala aklımda bak.
köyde fındık tarlasından dönerken annemden bisküvi istemiştim başka bi çocuk yiyodu , 2.5 yaşında falan olmam lazım , alamam oğlım nerden bulayım tarzı bişeyler duyunca başladım ağlamaya
anneeaeeaeaeaeaeuaeuaueuaeuaueuaueuaeaeaeaeaeaaaa , ufak bir nefes al , tekrar
anneaeaeaeaeaeaeaeaeauauaueuaeuaueuaueaeaeaeaaeae , nefes al ver al ver rahatla , tekrar
hem anneme kızgınım hem anne diye ağlıyorum saçmalığa bak , sonra annem dövmeye başladı , biraz da onun için ağladım , çok acı çektim daha bebekken sözlük çook.
(#32567533) neden herkes öğretmen olmamalı kanıtı bu entry . benim çocuğuma böyle bi şey yapmaya kalksalardı öğretmenler o okulu onların başına yıkardım.
bi kez hoca kitapla kafama vurmuştu ve ben o anı hiç unutmadım ,yıllar sonra sokakta görünce de selam dahi vermedim ve kadın annemi tanıdı .
anne baba kadar önemlidir öğretmenler .
Parka gidecektik. Babamla otobüsteyiz, bende bir heyecan bir heyecan. 5-6 yaşında ya var ya yokum. Otobüsten indiğim anda bir koşturdum. Koşturmamla düşmem bir oldu. Çakıl taşları ile yüzüm birbirine sürttü. Babam gelip bir de bir tokat çarptı. Nasıl düşersin ulan diye.
4. sınıfa gidiyorum, annem sinif annesiydi o zamanlar. bütün çocuklarla ilgileniyo falan. çok kiskaniyodum, sira arkadaşımdan kiskandim bi gün. gittim merdivende ağladım sonra sınıfa gelip kızı dövmeye çalıştım ama kız beni dövdü, sonra öğretmen dövdü, bi de evde annemden tokat yedim.
dayım ilkokul öğretmenim idi. bir gun 4.sınıfta bir çocuk bana vurdu, dayım gördü çocuğa yapıştırdı bir tane. sonra bir tane de bana vurdu: "neden vurmasına izin veriyorsun?"
Cikolata istedim ablamdan vermedi bagirdi sonra babam uyanip sopayla vurdu bana 1 hafta izi durdu ama hepsini hafizama yazdim bir bardak su isteyecegi zaman alip kafasinda kircam o kadar net unutmadim.