pazar akşamı geyiğine girmeyeceğim, yeteri kadar yapılmış zaten. benim en büyük yaramdır lan bu. sığmıyordum leğene amk. kazanda yıkıyordu annem beni :(
3 yaşında çocukken yıkanmanın verdiği coşkuyla leğendeki suyu içip olayı hastaneye taşımış insanım. aslında büyütülecek bir şey yok da leğene işemeseymişim iyiymiş.
Sabunun gözüne kaçması , sıcak suyun her yerini yakması , Ananın banyonun ortasında fotoğraf makinesini getirip fotoğraf çekmesidir.
Gariptir ki , biz de saf saf gülmsemişiz o fotoğraflarda. Artık ne yapmışlarsa ...
Hacı Şakir çok yakıyor malum.
buz gibi kış günlerinde sobanın yanında yapılırdı. leğenin altına halıya su geçirmeyecek bi bez serilirdi su sıçratmadan sobaya yakın yerde banyo yapılırdı.
benim leğen kırmızıydı. banyonun önünde, küçük tüpün üzerindeki kazanda su kaynardı. annem oradan bir tas su alıp leğene dökerdi ve ardından çeşmeden akan sudan bir tas alıp yine leğene dökerdi.suyu sevmeme rağmen çok ağlardım. bir türlü anlaşamazdık annemle su konusunda. sebebini yıllar sonra anladım. çocukların çoğunluğu sıcak sudan kaçıp suyun ılık olmasından haz ederken,ben tam tersi suyun çok sıcak olmasından hoşlanıyordum ve anneme bunu anlatamıyordum. annem suyu ılıklaştırdıkça ben basıyordum çığlığı. ben çığlığı bastıkça annem biraz daha soğutuyordu suyu. ama yine de güzeldi. leğene sığacak boyutta olsam da yine yıkatabilsem kendimi anneme...
Herkes bilmez. Sobanin onunde yere su gelmesin diye serilmis koca bi ortunun ustunde genelde kirmizi ve ya mavi olan naylon legenlerin icin usumeyelim diye bir miktar sicaksu dokulur. icine oturulur. Anne once sert bir sekilde vucudu ovalar. Saha sonra zeytin yagli sabunlarla ilk bas yikamasi yapilir. Ardindan ise en guzel bolum sampuandir. Onu yikadiktan sonra legende kopuk birikir. En son asama durulanmadir. Yer kalmadiysa legen bir kat bosaltilir. Sonra durulanip havlu sarilir ve sobanin onune gecilip isinilir. Genelde kis aylarinda yapilan bir seydir. Cunku dogalgazsiz evlerde banyo soguk olur.