perdelerin arkasından çıkacak süpermen gibi iyi kahramanlar. Özellikle iyi kahramanların geleceğini düşünüyordum çünkü ben iyi bir çocuktum, bana teşekkür etmek için geleceklerinden korktuğum için arada yaramazlık yaparak süper çocukluktan çıkma çabalarım ayrı bir hikaye.
3-4 yaşlarımda ise iç sesimden kortuğum hatta anneme arada "anne benim içimden biri konuşuyor sustur onu" gibi laflar etmişliğimde varmış.*
Zencilerden kara adam sıfatıyla tanıştırıldım kendileriyle hepte çatıdan beklerdim nasıl bir hayal gücü ise artık korkardım hemde fena anneme bunu ödetmişim birgün eminönünde zencileri gören zavallı ben koşmaya başlayıp annemide bayağı koşturmuştum ve gerçekler açığa kavuşmuştu korkmayın çoçuklar yok öle birşey...
süt kardeşler filmindeki gulyabani ve tarkan serilerinin birisindeki ahtapot.
aslen türk sinemasının mihenk taşlarıdır özellikle ikincisi, ama küçükken farkında değildim.
-alf ( bir zamanlar çok sevilen bu tüylü yaratıkla kardeşim göz göze geldiğinde televizyonu kapatmak zorunda kalırdık, öyle bir çığlık atardı ki hani alf kardeşimi o halde görse o da tırsardı eminim)
-mahalledeki iğneci teyze (bir dönem malum taraflarımı kalbura çevirdiğinden yalan yok hala görünce içim bir tuhaf olur)
ahşap merdivenleri olan bir evde oturuduk. yanlarında da böyle trabzan mı denir her ne haltsa ondan olur ya, oraya sıkışmaktan deli gibi korkardım. ne bkuma kolumu bacağımı hatta kafamı sokardım, hala daha bilmem.
mezarlık
ve babamın geceleri orada yatması
savaş çıkıp öldürüleceğimizi düşünmek
beslenme çantamın boş olması
hansel ve gretel'in üvey annesi
kışın yakacaksız kalmak
elektriklerin kesilmesi
abimin askere giderken annemin ona ağlayarak ıstırttığı okunmuş yarım ekmek (abim dönünce tamamını yedirtmişlerdi)
'mısırlı kadın' diye kıytırık bi korku masalı
tuvalette görülmesi muhtemel hayvanlar
hemen her gece gördüğüm aynı rüya, kara kara adamların annemi götürmesi
babaannemin dip odası
kümese girip yumurtayı alabilmek
bitlenmek
clementine
alacakaranlık kuşağı
büyüyememek.