pazar günleri ekmek ve gazete almaya gönderilmek. sekizinci sınıfın sonuna kadar bunun ailelerin çocuklarını aşağılamak için uygulandığı bir eylem olarak düşündüm. bir arkadaşımla karşılaşacağım da rezil olurum diye akla karayı seçerdim. eve en olmadık yollardan ulaşır eve vardığım zamanki yüreğimin hafiflemesi ise paha biçilemezdi.
sakalım ne zaman çıkacak.
bıyığım ne zaman çıkacak.
gece uyurken yorganın ve ya pike vs. dışarsında kalan herhangi bir uzuva yatağın altından çıkan bir yaratık tarafından bir şeyin yapılacağını zannetmek.
mal gibi ayın beni takip ettiğini düşünüp acaba geliyor mu diye bir yandan koşup bir yandan aya bakardım.
ve bunu hep düşünürdüm ay beni takip mi ediyor !?!???
Bugun hatirlansa kesinlikle gulunecek seylerdir. Ulan ne cocuk dertlerimiz varmis diyip hayati o sekilde algilamak ister bir an icin insanoglu. Kendi hayatindan kopmadan cocukluguna inmek ister. Saklambacta kaybetti diye aglamak ister. Ebe oldugu icin aglamak ister. Mac yaparken gol attigi icin gurur duymak ister. Fiziksel aktivitenin verdigi yorgunlukla bebekler gibi uyumak ister. Geri hayatina dondugunde keske hayatim hala cocuk dertlerle dolu olsa ve ben ustesinden yeni oyunlarla gelebilsem der. Noluya lan huzunlendim bi an. Ne o akan? Gozyasi mi? Hic yakistiramadim bu da sana kapak olsun
dünya yuvarlak ya hani. biz bunun içindemiyiz yoksa üstünde mi?
eğer içindeysek nasıl durabiliyoruz içinde, içinin neresinde duruyoruz?
hem dünya dönüyor diyorlar, biz niye dönmüyoruz? baksana toprak gitmiyo hiç, nasıl dönüyo ki?
dünyanın bittiği yere gidip uçurumdan aşağıya atlasak nereye düşeriz acaba? hep düşeriz ki. sonu yok diyorlar çünkü.
bu sorular yıllarımı aldı benden. çocukluğumu yedi evrenin sırları. gece rüyalarımda hep dünyanın sonundaki uçurumu görüyodum. oraya kadar gidip aşağıya bakıyodum. doğal olarak sonu görünmüyodu, sis ve duman sadece. ordan baktıktan sonra korkarak uyanıyodum hep. belki de yükseklik korkum bu yüzdendir.
pokemonda roket takımı her seferinde havaya ucup patlıyorlardı sonra gökyüzünde yıldız oluyorlardı ve her seferinde geri geliyorlardı ben onların nasıl geldiğini çok merak ederdim.
dünya. güney yarım kürede yaşayan insanlar nasıl olurda ters durmuyor, ordakilerde düz halbuse. ondan önceki cahiliye döneminde de kürenin dışında değilde içinde yaşadığımızı düşündüğüm için dünyanın sonunu çok merak etmiştim. çok sığmışım be sözlük, zaten ortaokula kadar zeytin yemesini beceremezdim.
-bir dizi/film karakteri neden sırf bir için ölür ki? (rol gereği ölenleri gerçekten ölüyor zannederdim)
-bir şarkıcı nasıl olur da her gün aynı yere gidip, aynı kıyafetleri giyip, aynı dansı edip aynı şarkıyı söyler? yorulmuyorlar mı? (evet, kliplerden bahsediyorum)
-bir oyuncu film bitince nasıl kıpırdamadan durabiliyor ve oyuncuların isimleri akıp giderken onun yüzü gıdıklanmaz mı?
-kraker, cips ve diğer yiyecek paketlerinin arkasında neden ayet yazıyor ki? (içindekilerin arapça yazılmasından bahsediyorum)
-babam böyle pasta yapmayı nereden öğrendi?