elimdekilerin dışında bir şey istemed,m. elimde olan tek bebeğin alınmasını istememiştim. tek tük olan oyuncağımın da. sanırım ergenliğe kadar tek istediğim bir arkadaştı. ne yazık ki şu anda yüzlerce oyuncağının arasında çocuğumun tek istediği de bu.
ablam bisikletten düşüp kolunu bacağını incitti diye anam babam bana köppek gibi ağlamama rağmen hiç bisiklet almadı. kardeşimin de ilk maruz kaldığı yasak buydu. şimdi bisikletli bi çocuk falan gördüğümde direkt aklıma ağladığım ve kendimi yerden yere attığım o günler geliyor. gerçekten çok ağlamıştım. bi arkadaşım vardı patenle geziyordu evim etrafında; "bari ondan alın" dedim onu da almadılar. çocukluğum yürümekle ve okul servislerinde geçti.
Sisme yatak yeni yeni turemisti. Baskili desnli filan tip biseydi . Bide iki kucuk puf tarzi ekleri vardi. Ne istedim soylendim ama tinlayan olmadi .iyiki tinlamamaislar sacma sapan oturunca kayan ekler 2 haftaya pisacak olan ugrastiran bir yatak . Insan cocukken hepten bir mallik icinde oluyor.
akülü arabayı çok istemiş lakin alamamıştım
Playstation da çok istemiş lakin pc yeterli düşüncesiyle onu da almamışlardı.
Ve bir çok şey daha.
Sonra noldu mu?
içimde uhte kalmadığı gibi arabadan da oyunlardan da soğudum.
lanet olsun ki ateri , tüm çocukluğum onu aldığımı hayal ederek geçti la nerdeyse ammavelakin peder bey sağolsun sikip attı hayallerimi.
(bkz: damardan girmek)
Çocuklukta istenen peluş ayıdır. Masumca istenen inatla beklenen mutlu olmak için yetecek küçük isteklerdir. Zamanla kişiyle beraber istekler masumiyet dışı isteklerle ve büyük dileklerle kalır. Mutlu olmakta bu sebeple çok daha zor ve bekleyişle olur.