genellikle ablalar abiler tarafından söylenen aslında çingene çocuğu olup bizi sonradan evlat edindikleri yaramazlık yaparsak tekrar geri verecekleri yalanı. ne yalan söyleyeyim ama yaramazlık yapınca işe yarıyordu.
apartmanın arka bahçesinde bir definenin gömülü olduğuna inanmak ve arka bahçenin bir bölümünü kazmak... yedi yaşında, apartman toplantısında en çok konuşulan isim olmak...
dis perisi...
yok efendim neymis, dusen yada cekilen sutdislerini uyumadan once yastıgının altına koyarsan, dis perisi onu paraya cevirirmis. anne babalarımız bizi iyi keklemis zamanında, ama o paralarla yedigimiz seylerin de tadı baskaydı bea...*
-gök gürültüsünü yaratıcının kızması, yağmuru meleklerin ağlaması sanmak,
-kendisini leyleklerin getirdiğine inanmak,
-kanat taksa uçucağını zannetmek,
-salçanın ve ketçapın kandan yapıldığını zannetmek,
-televizyonun içinde insan var zannetmek,
-dünyanın düz olduğuna inanmak,
-babasını süper kahraman zannetmek,
-çizgi filmlerdeki gibi 10 metre yüksekten düşünce ölmeyeceğini düşünmek,
-ölmenin uzak bir ülkeye seyahat etmek olduğuna inanmak,
-uçan balonların canlı olduğunu düşünmek,
-balıkların suda boğulacağını zannetmek,
-elektrik süpürgesinin kendisini yutacağını düşünmek,
-yatak altında canavar yaşadığını zannetmek,
-gece uyumayan baykuşların uykularının kaçtığını düşünmek,
-deniz kızlarını "denize düşmüş kız" olduğunu düşünmek,
-gökkuşağının gökyüzüne gerilmiş bir kumaş olduğunu düşünmek,
-ömrünün sonuna kadar şeker, çikolata, dondurmayla beslenebileceğini düşünmek.
küçükken yanlış benimsenmiş ancak büyüyünce doğrusu önerilmiş bilgilerdir. yıldız kenter ile müşfik kenter'in karı-koca olduğunu sanmak örnek olarak verilebilir.