dün gibi aklımda olan ilginç bir anım olan durumdur. günlerden bir gün gene bekliyoruz sinek arabasını her akşam düzenli 6 buçuk gibi gelirdi mahalleye neyse geçtik plan kuruyoruz çocuklarla falan, assağı sokaktaki nöbetçi çocuk bağırmaya başladı geliyooooo yerlerinizi alın geliyooo herkes yerini aldı siperlere geçildi ve posss hepimiz bulutun içindeyiz cokkk mutluyuz uçuyoruz sanki, bulut hafif açılmaya başladıkça koşuyoruz arabaya doğru derken bi acı hissettim tam totomda sizlama başladı derken baktım çeteden biri agliyo lan noluyo derken bi bakarız arabanın arkasında oturan adam elinde kızılcık sopasıyla inmiş assağı bizi kovalıyo pezevenk, onu gorunce aynı şekilde evlere doğru bagara bagara koşmaya başlamıştık. hey gidi günler heyy. çok zevkliydi lan ama 7 den 70 e kosardi onun peşinde. bugün ıssız bi sokakta geçsin tekrar yanımdan cekinmem koşarım.
en büyük eğlencelerimizden biriydi. bütün mahallenin çocukları toplanıp koşardık peşinden, dumanların içinden. ne kadar eğlenirdik tarif edilmez. neyinden eğlenirdik, ondan nasıl bir zevk alınabilir şimdiki çocuklar anlamayabilir ama bizim için çok zevkliydi.
ilaçlama aracından çıkan dumanın kokusunu seven çocuktuğun yaptığıdır. ebeveyn her zaman uyarır bu yaramazı zararlı diye ama duramaz yerinde sokaktan "bıızızzızız" sesiyle geçen aracı farkedince. dışarı çıkamazsa bile balkona çıkar o kokuyu ciğerlere doldurur.
şimdilerde kalmadı onlardan. kokusuzlarından sıkıyorlar beyaz dumanı da olmuyor. *
edit: burdan ebeveynlere sesleniyorum. adı üstünde zaten böcek ilacı o yahu insana zarar vermez. koklayınca ters dönüp ölecek değildik herhalde.
nerde eski ilaçlama arabaları püfür püfür bembeyaz dumanını arkasında bırakan arabalar. şimdilerde yok ya da ben hiç görmedim. bisikletimizle arkasından az takip etmedik.
-15'in ölüme meydan okuma şeklidir. nitekim grimsi dumanların etrafa hakim oldugu,gözün gözü görmediği, karşıdan gelen herhangi bir aracın varlıgından bihaber olundugu andır bahsettiğimiz.