bir karınca yuvası gördüğümüz vakit, arkadaşlarla bir tane kurban karınca seçerdik. sonra onun etrafını çevirirdik. o, hangi tarafa yönelse, biz de grup olarak etrafını kapatırdık. zavallı karınca, 1 saat boyunca bizim yüzümüzden aynı yerde dolanıp dururdu.
sonra benim tek başıma yaptığım bir şey vardı. yine karıncalara. baktım bir tanesi sırtına çekirdek kabuğunu yüklemiş gidiyor. bakıyorum, yuvaya az bir şey kalmış. çok ta yorulmuş, belli. sen al o karıncayı, git mahallenin sonuna bırak, gel. lan ufacık karınca. oradan tekrar buraya gelene sabah olur. sonra karıncanın ne yapacağını meraklı gözlerle seyret. bi de üzerine'' tavuk budu yiyen erol taş gülüşü'' patlat:
civciv ördek vb. çocuğa yakın olan kanatlı hayvan türlerinin üzerinde çocuk benliğini kazanır. ördeği boğazlamak - boğmak civcivin üzerine basmak gibi. hayvana yazık gibi gözükse de kişisel görüşüm aksi yöndedir. çocuk şiddete olan eğilimini ördekten civcivden çıkarsın abi. gidip uykusunda babasını öldürmesin.
bir naylon parçasını tutuşturup yukarıdan damlatarak bir karınca populasyonunu çoluk çocuk demeden yok ettiğim israilimsi hallerimi hatırladım.. karıncalar tarihinin en ağır hava saldırısıydı.. pişmanım..
bebekken; karınca yemek.** çocukken; epey bi karasinek toplayıp bunları henüz canlıyken, ucundaki iğne çıkarılmış şırıngaya doldurarak şırıngayı bastırmak suretiyle yapılan sinek katliamı.* yavru kedilerin kuyruğundan tutup komşunun bahçesindeki köpeğin önüne atmak. **. ergenken; cami duvarındaki keşiş örümceklerini** yerden bulduğum karıncalarla beslemek. (bkz: yemedim yedirdim)
kibrit kutusunun içine karınca ve sinek doldurup ateşe atmaktaydık. kutunun kenarı yanıp da içinden kaçışan hayvanatın acı içinde yanarak öldüğünü izlemek çocuksu gözlerimiz için ayrı bir heyecan verici sahneydi.
dağa bayıra giderken ya da dağdan bayırdan dönerken elimdeki çomağı kaplumbağanın ön ayaklarına sıkıştırıp onu yol boyu tersine itelerdim. sonuç: kanlı çomak > ertesi gün ölü bir kaplumbağa.
karınca yuvalarına işemek.
-Minik ördeğinin artık yüzebileceğine kanaat getirerek,soğuk suda yüzdürmeye çalışmak.Ardından "bu su soğuk"deyip sıcak suya koymak.Günün akşamına ördeğin kafesinde kimliği belirlenemeyecek bir şekilde ölü bulunması.( (bkz: kendimden biliyorum).)
-Kendi kendine mutlu mesut yüzen başığın suyuna limaon sıkmak.Akabininde balıgün kafasını iple kesmek.Evet vahşice.( (bkz: bu hikayedeki kahraman ben değilim).)
her fırsatta çöp atarken aniden bidondan fırlayarak aklınızı başınızdan alan kediyi, en sonunda çöp konteynerının kapağını üstüne kapatmak suretiyle hapsetmek. oradan bulunun uzunca bir sopayla çöp konteynerına defalarca vurmak. sonra bir daha sizi hiç bir zaman rahatsız edemeyecek malum kedinin çöp kutusundan çıkışını ve zig-zag çizerek olay mahallini terk edişini izlemek.
ilkokul arkadaşım sınıfta sinekleri yakalar ama öldürmez, eliniln içinde 2 dakka sallar bayıltırdır. sonra da yanında getirdiği ipi ayağına bağlar, bantla sıraya yapıştırırdı. ayılan sinek uçmaya başlayınca sıranın üstünde daireler çizerdi. teneffüslerde elinde balon gibi dolaştırdığı da olurdu. bu da böyle bir anımdır.
üzeri streç filmle kaplı ipek böceği kutusunun içine sigara dumanı üflemek. aslında dışardan bakınca çok vahşice görünüyordu ama hayvanlar çok güzel kafa sallıyordu. zevk almış bile olabilir. **
sineklikle civciv kovalamak,bi kaçına yapıştırmak ve hayvanın cılkını çıkarmak.sonrada "yasiyomuu acebae?" diyerek aynı sineklikle dürtüklemek.sinekliği kana bulamak.*
muhabbet kuşlarının kafesini gece gece sarsarak çırpınmalarını izlemek,kıkırdamak.
yine civcivleri uçsunlar diye koltuğun üstüne çıkıp yere bırakmak.hayvanın bacağının kırılması. **
daha vardır.