yaz tatilinde anne veya babanın köylerine gidilince artış gösterir. at sineklerini öldürüp kolonya dökerek yakmak, arıları öldürdükten sonra bir süre iğnelerinin kasılmasını izlemek, çekirgeleri öldürüp karınca yuvasının önüne dizmek ve parçalara ayrılışlarını seyretmek, karıncaların başlarını çam iğnelerinin arasına sıkıştırıp çat çat koparmak. kedilere ızgara et atıp onlar yerken arkadan yaklaşmak suretiyle üstlerine kovayla suyu boşaltmak. karınca yuvasının içine kaynar su dökmek ya da bahçe hortumu sokarak yuvayı su bastırmak sonra da taşan su ile birlikte dışarı çıkacak olan cesetleri beklemek vs.
6 yaşlarına kadar yaptım . evet.
edit: ne diye eksiliyorsunuz arkadaşım çocuktuk yaptık işte. şu an yapmıyorum öyle şeyler yani sakin.
köpeğin kulaklarından tutup havaya kaldırmak.
ölen haşereleri ortadan ikiye ayırmak.
balıkları akvaryumdan çıkarıp nefessiz kaç dakika durduklarını ölçmek.
kedilerin kuyruğuna düğüm atmak.
kelebekleri şişenin içine koyup sallamak.
-o kadar da cani değilim bu kadarını yaptım sadece.
Zar zor aldırılmış japon balığına küçük parçalar halinde maydanoz verilmesi. Balığın yeşil yeşil kusarak ölmesi. Bir de kaplumbağayı süpürgeye çekmek olabilir.
ateşli karınca, örümceğin yanan ağları ve kedinin kuyruğu yanınca ne yapar... oyunları yüzünden kibritleri çocukların ulaşamayacağı yerlere kaldırmak gerektiğini hatırlatan eziyetlerdir.
Çekirdek kabuklarıyla arıya açık iğne ameliyatı yapardım.
Kendi pet şişemde doğal bir popülasyon yaratıp karınca ile örümceği dönüştürmeye uğraşırdım.
Kertenkelenin kuyruğunu kopartıp canlanmasını beklerdim...
Bahçedeki karınca yuvasına hortumu sokup musluğu sonuna kadar açtıktan birkaç dk sonra yolun karşı tarafındaki yuva deliğinden hayvancağızların çıkışını izlemek.
Eminim yazanların bir çoğu yazarken pişman bile olmuyordur."E küçüktük o zaman" diye bir bahane de olamaz. Çocuk olmakla alakası yoktur bunun. Çocukken hayvanlara eziyet çektirenler gençliklerinde, hayvanlarla ilgili vahşet haberlerindeki kızgın yağı dökenler, tekmeleyenler, pompalı tüfeğini ateşleyenler yani faili meçhuller oluyorlar.
Çocuklarınızı hayvan sevgisiyle yetiştirmek de sizin elinizde.
Ben hiç yapmadım, yapamadım daha doğrusu. Alt komşumuz el kadar kurbağaların kıçına pipet sokar ve üfleye üfleye şişirip patlatırdı. Hayvanın bağırsaklar bir tarafa böbrekleri bir tarafa. Bide alıp onları yerdi tek tek.
kedileri kuyruğundan tutup çevirerek evin terasından firlatarak dört ayak üstüne düşmesini seyretmek. sonra koşarak aşağiya inip kediyi yakalayarak aynı işlemi tekrarlamak. Bu davranış hangi ruh haliyle yapıldı hiç anlayamadım.
Bir de hemcinslerine göre daha büyük olan kurbağaları yakalayıp kireçle boyamak.Böylece beyaz renkte yeni bir nesil üretmiş olurduk... Bu ne yaa. Bu nasıl bir beyin?
hamambüceklerini ters cevirir karinlarini gidiklardim, gidikladigimi sanirdim bacaklari hareket ettikce güldügünü düsünürdüm..
sonra, sinek yakalardik kardeslerimle tek kanadini koparirdik örümcek aglarina atardik örümcekler peygamberimizi kurtardi biz de onlara yemek verelim diye..
karıncayı bir yaprağın üstüne koyup yaprağı da suya bırakmak, sineğin kanadını koparmak, böceği önce suya atıp sonra kuma bulamak gibi yapılan, o zamanlar oldukça eğlenceli gelen çeşitli eziyetler.
evde uysal bir hayvan varsa ve seviliyor ise o hayvanın vay haline, küçük çocuğun en büyük düşmanı olur o hayvan ve sonrasında acı hergün acı. sonra hayvan kaçar kendini sokaklarda bulur hayvanına görede değişir.