Onu bunu bilmiyorum da benim hayatımda şöyle bir sığırlık var.
Küçüklükten beri hayvanları çok severim. Tam veteriner olacak kişiyim ama gel gelelim ben, -tırnak içinde yazıyorum- "aklıma gelmediği için" veterinerlik bölümüne gitmedim. Kazanamayacak olmam, okuyamayacak olmam, ailemin izin vermemiş olması sebeplerinden değil tamamen aklıma gelmediği için bu bölümü seçmedim.
Hiç aklıma gelmedi.
O kadar bölüm vardı veterinerlik aklımın ucundan geçmedi ama geçseydi mutlaka o bölümü seçerdim. O zamanlarda da hayvanları çok seviyordum ve bu bölümü asla kaçırmazdım.
Sözün özü veteriner olmayı çok isterdim, veteriner değilim ve bir sığırım.
Asker veya savcı olmak isterdim. Jeoloji mühendisliği mezunuyum ve b sınıfı iş güvenliği uzmanıyım. Hayallerinden fazlasıyla uzak bir meslek hayatı sürdürüyorum.
ressam olmak istiyordum. ben renklere, boyalara, resme aşıktım. matematiğin en çok sevdiğim şeyi öğretmen toplama işlemi yaparken tahtaya pembe ve yeşil tebeşirle elma çizmesiydi. o elmayı nasıl çizdiğini, onu izlerken nasıl zevk aldığımı bugün bile hatırlıyorum. derinlik, gölgeler, üç boyut... resim benim hayatım olmalıydı, resim yaparak bir ömür geçirmeli, resim yaparak yaşamalı, resim ile düşünmeli ve resim ile son nefesimi vermeliydim... olmadı maalesef. benim din ile ne işim var yahu... kader işte...
Çocukken edilen her hayal gibi hatırlaması sadece üzüntü ve öfke veren meslek.
Hayat denilen saçmalığın içinde boğulup düşüyoruz işte. Saçma ve anlamsız…
kendimi bildim bileli uçakları çok severdim. hayalim sivil pilot olmaktı.tabi nereden bileyim o zamanlar eğitim masraflarını,ileri derecede matematik bilmem gerektiğini... şükür havacılık sektöründen geçtim ama kısa sürdü.pilot olamadım ama en azından havacılıktan uzak yaşamamaya çalışıyorum.