* köpekleri erkek kedileri kız sanırdım.
* oynama düşer dediklerinde inanırdım :/
* 'dante gibi ortasındayız ömrün' dizesini 'dantel gibi ortasındayız ömrün' sanıyor, dedemlere ne zaman gitsek sehpanın üzerindeki dantel örtünün ortasına kilitlenerek kendimce hayatı sorguluyordum.
* haberlerde bazen falanca öldü diye haber çıkıyordu. sanıyordum ki o gün bir tek o öldü. her ölen kişinin haberlerde söyleneceğini sanırdım.
* söz kesmede bronz, nişanda gümüş, evlilikte de altın yüzük takıldığını sanırdım.
* bütün dolmuş şoförlerinin adını müsait sanırdım. (bkz: müsait bir yerde inecek var)
* ters ilişkiyi kadının erkeği düzmesi zannederdim..
* darbuka sesini, dansözün kıvırarak kendisinin çıkardığını sanırdım.
* 'lar' diye bi deniz var sanırdım;
"korkma sönmez bu şafak
larda yuzen alsancak" dan kaynaklı..
suvariler ve onlar arasında çıkan kanlı bir savaş sonucu yakındaki bir derenin kan nedeniyle kızıla boyanmış olduğunu düşünmüştüm hep. çocukluk hayal gücü işte.
yemekten sonra tabağımı ekmekle sıyırıp pırıl pırıl yapıp gerçekten temizlendiğini sanmamdır. sonra da tabağı anneme gösterip:
-bak anneciğim yıkamana gerek kalmadı, yorulma sen
deyip annemi öperdim. çok üzülürdüm annem çalıştığı için.
- 1. dünya savaşında almanya yenildiği için yenik sayılmamız.
- insan maymundan geldiyse, şimdiki maymunlar neden insan değil?
- öğretmenlerin tamamen iyi niyetli olması.
bütün bu yanlışların eğitim yuvası denen okullarda gerçekleşiyor olması ne acı tesadüf.
doktorculuk oyununu büyüklerimizinde aynı şekilde gerçekleştirdiğini düşünürdüm. şimdi düşündümde bir erkek doktorun o kadar karı kızla doktorculuğu oyun niyetine oynamasını ! doktorun kadın doğum uzmanı olmasını diledim şuan.