9.
fark etmeden sakızım yere düştü diye hüngür hüngür ağlardım küçüklük işte.
8.
çok küçükken bir belgesel izlemiştim. yavru fil av oldu, öldü diye hönkür hönkür ağlamıştım; dert edecek bir şey bulamadığımdandı vallaa.
7.
her yaşın bazı önemlilikler arz eden olayları vardır..
30 yasında adama göre arsada oynadığın meşin topunun patlaması problem değildir..
aynı adam ıcın 18 yasında aşık olup, sırılsıklam zıbarman da gereksizdir..
ya da hoşlandıgın kızın bakmaması.. baska kız mı yoktur..
ama anı yasamakta boyle bışey yoktur..
sonuç: ben taso ıcın bıraz buyuktum ama hakan'ın, suat'ın, stumpf'un, oğuz'un, aykut'un oldugu futbolcu kartlarımı bugunde kökseler, zırlarım!
6.
kar yağdıktan sonra karın üzerine basmalarına üzülmek, sinirlenmek. oysaki ben hep öylece kalsın isterdim.
5.
annenin zırt pırt ekmeğini de ye yoksa arkandan ağlar deyip durması sebebiyle, kahvaltı anında annenin görmediği sanılan ilk fırsatta saklanan ekmeğin ağlayarak seni annene şikayet ettiğini sanmak gibi bir şey olsa gerek. sonrasında yaklaşık 6 ay hiç ekmek yememek de cabası.
4.
digimon birinci sezon finalini izleyememek. annem kalk ödevlerini yap sonra tekrar izlersin demişti ama bir daha hiç yayınlandığını görmedim.
1.
rujlu silgi vardı, babam almadı diye bir hafta ağladığımı bilirim. ahh ahh...