annenin zırt pırt ekmeğini de ye yoksa arkandan ağlar deyip durması sebebiyle, kahvaltı anında annenin görmediği sanılan ilk fırsatta saklanan ekmeğin ağlayarak seni annene şikayet ettiğini sanmak gibi bir şey olsa gerek. sonrasında yaklaşık 6 ay hiç ekmek yememek de cabası.
annemden dayak yemek. boşa ağlayıp üzülmüşüm o kadar. eşşek kadar oldum hala dayak yiyorum lan. değişen bir şey yok. tek fark üzülmek yerine gülüyorum, beraber kapışıyoruz falan . saç baş giriyoruz sövüyoruz insan stres atıyor. ama yine de ben annemsiz yapamam ki.
"sen küçüksün ölemezsin kefen bile giyemezsin" şarkısı. Türküydü belki de tam hatırlamıyorum. O uyduruk kanalda dinlediğim uyduruk şarkı, küçük çocuğun tabutta taşınması en büyük travmam olmuştur heralde. O klipte kafamı çekyat yastığına gömüp ağlarken havasızlıktan ölebilirdim, o kadar ağlamak ki. Hafızamda da kara leke gibi, klibin bazı karelerini bile hatırlıyorum. Allah belasını versin o klibin.
karların eridiğini gördüğüm zamanlar üzülürdüm, kar yağışı durduğu zaman yıkılırdım adeta. bi arkadaşım bmx bisiklet aldığında üzülmüştüm, kıskançlıktan tabi.