Bundan yıllar yıllar önce gerçekleştirdiğim en zevkli eylemlerden biri. Peçeteleri parçalayıp balkondan atmak ve evin kapısına dayanan esnaflarla biten olaydır benim için.
karşı apartmanda oturan tuğçe diye bir arkadaşın varsa ve sesini duyuramıyorsan eline geçen patetes itinayla apartmana atılır çok dikkat edilmesi gereklidir.şayet 1.kat ıskalanıp farklı bir daireye denk gelirse kapınızda agresif ve şikayet sever bir komşu belirebilir anneden fırça yiyebilirsiniz.ama o patatesler yüzsüzce atılmaya devam edilir.
pijama. yeğenim abimin pijamalarını atmıştı. onlar da elektirik (ya da telefondu tam hatırlamıyorum) tellerine takılıp kalmıştı. bir kaç bütün mahalle abimin pijamasını seyretmişti. kuvvetli bir rüzgar çıkıp, pijamalar yere düşünce, imha edip rahatladık.
hiç unutmam anamın sobanın üzerine koyduğu güyümü alıp davul çalıyordum. dumbada dumba, dumbada dumba çok pis eğleniyodum. lan dedim bunu yere atsam kimbilir nasıl bir ses çıkacak, dumbadadan daha sikici birşey olacağını düşünüp doğru balkona koştum. kaldırdım güyümü ve hooooooop saldım aşağa. reis duuurrlongggggggg diye bi ses çıktı aklınız kayar. tüm mahalleli camlara çıktı amk. altta (bahçede) kadınlar örgü örüp geyik yapıyomuş, birisi bayılmış falan. o gün okkalı bi zopa yemiştim annemden.
ama deydi be reis. güyümden durlong diye ses çıkıyomuş ya, ve bende bunu öğrendim ya. benden mutlusu yok amk. sikmişim dayağı. yine çocuk olsam yine atarım...
5 kiloluk sıvı yağ bidonunu 5. kattan aşağıya dökmek, tüm komşu balkonlarını nasiplendirerek ortalığı yağa bulamak, iş bitince de bu sefer bidonu fırlatmak... iyidi lan, iyidi.
özellikle üst katlardaysanız nesnelerin boyutunu giderek büyüterek hedefe ulaşma olasılığını arttırmaya çalıştığınız oyun. kuzenimle 7. kattan attığımız yarım kiloluk tutkal kavanozu eğer herhangi birine isabet ettiyse buradan özür diliyoruz. nedense kafaya tutkal kavanozu atınca atınca adamın bir yerlere yapışacağını sanıyorduk. g.t korkusundan bakamadık da ne oldu diye.
(*) eylemli günlerde yapılan eylem bi keresinde su dökmüş adam kuaförden çıkan bi kadının üstüne hemde zeere kadar su ziyan olmadı diyor hatta ve hatta izlemiş olan biteni içeri girsene çocuk.
ben kendi çocukluğuma şahit olamadığım içün kardeşimin çocukluğundaki tehdit yöntemlerine değinmek istiyorum. *
vakt-i zamanında, kardeşim çocukkene -canavar dönemlerinde- oturduğumuz apartman 7 katlı idi, son katta bizimdi.* vermişiz parasını, almışız icabında.*
kardeşim olacak geçmişin pereblemli çoucu, şimdi ki ergen namzeti ne zaman aileden birine sinirlense, eline ne geçirirse balkona koşardı. ahaha, o kadar iyi katırlıyorum ki yamcuk yamcuk koşmasıyla, bacak kadar boyuyla bizi tehdit etmesini... şimdi ki ergen halini gördükçe ''lan ibn-i hep balkon fantezilerini kullansan'' diye serzenişe geçerim hatta.
kardeşimin o zekayla aşağıya atmak için kullandığı aparatlarsa* çoğunlukla benim barbie bebeklerim olurdu, et bebek derdik biz havalıydı falan tabii, bacaklarını ayırıp -bildiğin ayırmak yau- 7. hattan aşağı sallardı. ben de her defasında tehdit edip dövemezdim. ''yaa annea bu olunu varya...ühühü''
zaten iki hobisi vardı kardeşimin barbielerden sonra düdüklü tenceremizi aşağı atmak, sanırım çıkardığı sesten korkuyor -zira eskiceydi deyu hatırlıyorum- kurtulmalıyım bu teneke parçasından deyip atıyordu.
inanılmaz korku sarmıştı bizi, ma-aile düdüklü birinin kafasına düşecek yusuflamasıyla bundan da sıyrılmıştık. o günden sonra balkonumuza kilit takılmıştı zaten, ee her türk insanı gibi bizim aile de olay gerçekleştikten sonra önlem alma ustasıydı!
sinir bozucu bir çocuk olduğu kesindir. bundan bir kaç sene önce üst kattaki komşumuzun afacan kızı eline ne gelirse aynen balkondan aşağıya atıyordu ve attığı her nesnenin teker teker adını söyülyordu makaaaas mandaaal taraaak gibi bir gün ya kendini yada annesini atacak diye çok bekledim ama böyle birşey olmadı. bizde sağolsun sayesinde ıvır zıvır dolu bir balkonu toplamaktan bıkmış bir hale gelmiştik rabbime şükürler olsun kendisi büyüdü ve kötü alışkanlıklarından vazgeçti.
(bkz: balkondan aşağı değişik nesneler atan çocuğu balkondan atmak)
küçükkken severek yaptığımız eylemlerdendir. bizleri oldukça eğlendir ve reflekslerimizi güçlendir. (bkz: birisinin kafasına kuru fasulye attıktan sonra saklanmak)
yıllar önce dedemlerin balkonunda oturmaktayız kuzen, ayça ve ben. sıkılmaktayken o fasulyeleri fark ediyoruz ve kendimize daha sonra gelenekselleşecek eğlencemize başlıyoruz. insanların verdiği tepkilere gülerek devam ediyoruz avuç avuç atmaya. fakat sonra bakıyoruz ki atacak fasulyemiz artık yok. kendimize yeni yollar arıyoruz.
ayrıca
(bkz: balkondan yukarı mandal atmak)
bu eyleme ileriki yaşlarda da devam edenler için (devam ediyorum,evet)
(bkz: arkadaşın balkonuna kesme şeker atmak)