Elektronik havlayan köpekli evde giyilen ayakkabı cinsi şeyler vardı bi aralar. En favori eşyamdı.
Ama bunu çamaşır makinasında yıkamak nasıl bir akıl işidir acaba ? Anne.
cocukken annenın degılde teyzenın yaptıgı yaran anılar baslıgı olsaydı keske bu baslık, ama olsun teyze anne yarısı degılmıydı yahuu.
yegenlerım yenı dogmus, ıkız bakımı oldukca zor, tum sulale seferber, bırde erken dogdu bu veletler kuş kadarlar o zamanlar.
herkeste bır stres bır panık ,zombı gıbı uykusuz gecen gunler, donusumlu uyumalar,cocugun tuvaletının rengıne kadar kagıda not etmeler gıbı bır donemden gecıyoruz.
sıra bende ıs basa dusmus saat gecenın 3:00 u .mınık yegenım zır zır zırlıyor ve kotu kokular gelıyor malum, ıs basa dusuyor baslıyorum operasyona...bezi,pişik kremi vs derken işlem basarıyla tamamlandı dıyorum ,cocugu yatırıyor odada dort donuyorum cunku pısık kremının kapagını bulamıyorum.uzun arastırma sonucu aman allahım yookksaaaa dıyorum ıcımden ve tekrar acıyorum cocugun altını bır bakıyorum kı kapagıda bezlemısım mınıgın sesı bıle cıkmıyor. bu gercek mınısım ve benım aramda bır sır olarak kalıyor neyse kı o bunu hatırlamıyor .
ışıklı ayakkabılar vardı hani bende de vardı onlardan ama çok zayıfım diye ışıkları yanmıyodu **
+ annea bunu ışıkları yanımıyoo yea bozuk bu
-gel bakim
talihsiz yavrucak gider anne kafaya bastırır ve evet ışıklar yanar .
-düştüm diye dövmek
-sokaktan geldikten sonra üstün başın pislik içinde doğru banyoyaaa diye bağırmak devamında çitilemek
-ölen balıkları klozete atmak, salak cocuklarının o balıklar götümü yer korkusu ile klozete oturamaması
-saçlar uzun olsun diye saçları çeke çeke"saç aşağı saç yukarı kaynanan geldi in aşağı" demesi
-yemek yemedik diye ben gittim artık sizin anneniz olmıcam demesi salak çocukların buna inanması ve salya sümük ağlaması **
-kardeşin saçlarını okula giderken sepet modeli yapıyorum diye hacı yeşili yün ip ile sarıp toplaması.
-kardeşe okulda üşümesin diye 3 beden büyük bok rengi ipten tayt örmesi.vallahi yaptı bunu nasıl tayttır, ne renktir hala anlamadım
-2-3 numara büyük ayakkabı alması ayakkabının ayaktan fırlaması...
1. arkadaşlarımın yanında gaza gelip arkadaşların benim için kullandığı naçizane kısaltmayı kullanmak ve sinirlerimi bozmak hemen ardından arkadaşların gitmesiyle gerçek adını kullanmaya başlamak.
2. 17 yaşındaki çocuğu "bucu bucu abidik vıdı" gibi sesler çıkararak sevmek. (annemin makaraları)
3. dostoyevskinin kitaplarını eline alıp "atıcam bunları aşağı okuyamıcaksın bir daha psikopat" diye tehdit etmek.
fransadan mı her ne zıkkımdansa getirttiği parfümü büyük bir nezaket ve zarafet içinde başımdan aşşağıya dökmek suretiyle sıçışıma başladığım eylemdir.
akabinde evin boğulacak derecede parfüm kokmasıyla birlikte içeri gelen anne boşalan parfüm şişesini elimden alarak tepe kısmıma doğru fırlatmış, dudak bölgesinde hafif bir yardırma yapılmıştır.
bu da çocukken annenin yaptığı yaran olanların "yaran" kısmına bizatihi örnektir.
yaramazlık yapan abim korksun dıye ağzına biraz acı biber süreyim derken yanlışlıkla kavanozu çocuğun ağzına boşaltmak. akabinde 2 gün ağlamak! çocuk ölüyodu nerdeyse o ayrı.
pahalı ve muhtemelen hediye olarak gelmiş güzel oyuncakları saklayıp, onları kendince isim takıp yarattığı hayali bir çocuğun gece gelip çaldığını söylemek. amacı ben biraz daha büyüyüp oyuncağın değerini bilicek kıvama geldiğimde onları bana vermekti ama galiba ben hiç büyümedim. nerde lan onlar!
küçükken yolda gördüğüm kedi yavrularını eve alalım diye mızmızlanırdım anneme, o da şimdi işimiz var dönüşte alırız derdi. tabi aradan geçen saatlerden sonra o kedilerin yerinde yeller eserdi haliyle. ne güzel kandırırdı beni...
kışın okula giderken giydirdiği kalın kültolü çorabı çekebilmek için bel kısmından tutup çocuğu da kaldıp bir kaç kez sallamak suretiyle çorabı ideal hizaya getirmesi. o çorap akşama kadar düşer ve kız çocuk kısmısı kış aylarında anı ** neredeyse dizlere düşmüş kalın çorapla dolanır.
-sinirlendiğinde kaçma buraya gel yoksa daha çok döverim diye tehdit etmesi
-saçlarımı yolarcasına toplaması
-attığı terliği ıskalayınca getir buraya diyerek istemesi ve tekrar atıp tutturması
-misafirlikteyken yaramazlık yapınca gözlerini pörtleterek bakması (tüyler diken diken olur!)
-sabah kahvaltıda peyniri zeytini sayarak önüme koyup bunlar bitecek demesi!
yemeği yediremeyip belli bir süre geçtikten sonra sabırlar tükenmiş olup, sinirler de bir hayli gerilmiştir. uzanan son kaşığın da ağza giremediğini görünce annemiz tabağı alıp kafanızdan aşağı bir güzel boşaltır. ***
-uzun süre kışın kilotlu çorap giymiştim..çorabın üstüne pijama onun üstünede okul pantolonu giydirmişti...birde nasıl yapıyordu bilmiyorum ama çorabın lastiğinden tutup sallıyordu beni çorap üstüme otursun diye. (kız değilim lan)
-işten eve gelince direk "hadi mutfağa ders zamanıııııııııı" la bi git soyun,git bir elini yüzünü yıka..
4 yaşında ilk defa top oynamak için,tek başıma bahçeye indiğimde benden büyük beboşlar gelmişti "bizde senle oynamak istiyoruz" dediler ve akabinde götüm yırtılıcasıya anırınca annem camdan bakıp "uzak durun oğlum dan ha lan hoşt" falan diye bağırıp ardından 5. kattan çocuklara yumurta fırlatmıştı kadın. tabi bu bir kere olmuştu...
pazardan alınan terliğin arkasına lastik bağlamak.
burda amaç terliğin, çocuğun ayağından çıkmasını engellemektir. beni küçükken yarardı bu olay fakat şimdi anlıyorum ki gayet mantıklı bir hareketmiş.
gece uykusundan önce tuvalete götürmelerine rağmen bir türlü altıma işeme huyundan vazgeçemeyen benim için annemin kaynayan çaydanlık buharını popoma tutması ve bunda başarılı olması hala beni en çok yaran olaydır.