hepimiz çocuk olduk hepimiz annemize hediye almaya çalıştık hepimiz sevdigimiz birine birşeyler yapmaya çalıştık. bakalım kim neler yapmış. *
ilk önce ben başlayayım. nerden aklına geldi ulan bu başlık demeyin efendim. evde ev arkadaşımla boş boş otururken açılan bir muhabbetten doğdu bu başlığı açma isteğim. valla kim neler yapmıştır bilemem ama benim kadar salağı olmayacağı kesindir.
olay anneler günün de anneme alacağım hediyeyi seçmemle başladı. lanet olası televizyonlar beni etkisi altına almayı başarmıştı. reklamları bile es geçmeden izliyordum ve milliyet gazetesinin anneler günü için bir kampanyası olduğunu gördüm bu reklamlarda. ulan reklam da öle güzel gözüküyordu ki o tabak takımları. tabak takımı mı deniyor ona lan.* herneyse karar verdim anneme o gün dışardan bir tane güzel bir çiçek koparacaktım. kafama göre onu ne çok sevdiğimi anlatacaktım ve anneler gününde de gidip gazete bayii den milliyeti mi alıp o güzel gözüken tabakları anneme hediye edicektim.
zaten anneler gününde hep ev eşyası almak moda dır ama hiç anlamam neden ev eşyası alıyoruz. ulan benim doğum günüm de bana çalışma masası alsalar deli söverdim. acaba annem de sövüyo mudur ki? bunu da hala düşünürüm. gerçi nerde o eski anneler günü. biz büyüdüğümüzden midir nedir artık eskisi kadar heyecanlanmıyorum. çünkü ben çaldırıyorum o arıyor. ee kadın biliyor kontörüm olmadığını.
neyse küçüklüğüme geri dönüyorum. anneler günü sabahı gitti gazete bayii ne tabi elimde hazır çiçegim ve yazdığım o duygusal yazılar. * verdim paramı aldım milliyeti. saniyeler geçiyor ben adamın bana o takımı vermesini bekliyorum.
gazeteci: ne duruyorsun oglum aldın ya gazeteyi.
ut: amca tabak takımını vermeyecek misin? onu bekliyorum.
gazeteci: hee sen şu tabağı diyorsun.
ut: evet amca o takımı diyorum. versene hadi.
adam kıçı kırık dandik bir tane tabak tutuşturdu elime. lan resmen yıkıldım. adama birşey de diyemedim ağlamaklıydım. aldım tabağı elime yolda ne desem acaba diye düşünerek yürümeye başladım.
velhasıl gittim eve annemi bir güzel yanaklarından öptüm. oda beni öpmeye başladı tabi. o sırada çiçeği ve kağıdı verdim. annem aldı okudu tekrar öptü beni. o komik yazıları okuyup hüzünlendi birazda nasıl hüzünlendi anlamadım o yazılara sonra da annecim ben sana tabak takımı alacaktım ama gazteci bana bunu verdi deyip tutuşturdum tabağı eline koştum odama. içerde babamla annem güldükçe ben odamda utanıyordum. sonra annem geldi. aglamaklı beni bir anda dünya'nın en mutlu çocuğu yapmayı başardı. düşünmen yeter oğlum benim seninle gurur duyuyorum lafı hala aklımdadır. anne seni çok seviyorum.
