'Çocuk sevimsizdir.'
'Otobüs yolculuklarında yanına çocuklu birinin denk gelmesi felakettir.'
'Çocuk oynar, gürültüdür.'
'Çocuk ağlar,sümüklüdür.'
'Çocuk koşuşturmadır, sorumluluktur, baş belasıdır.'
Çocuk kimdir, bu mudur çocuk?
Evet yakın bir geçmişe kadar çocuk bunları ifade ediyordu benim için ta ki onların muhteşem dünyasının kapılarını aralayana kadar. Nasılda koşulsuz aldılar beni içlerine çünkü çocuk şefkattir.
Lisansta bir hocam 'Eğer çocukları sevmiyorsanız yalvarıyorum bırakın bu bölümü okumayın' demişti haklıydı çünkü çocuk sevgidir.
Çocuk ufacık bir eldir, kızarmış pembiş yanaktır, merakla cevabını arayan sorudur, çocuk dosttur. Gözlerinden görebiliyorum içini çünkü çocuk şeffaftır, masumdur, masumiyettir.
Ben uyurken de böyle sıcak mıydı sabahlar, sevinçli bir 'Günaydın öğretmenim' sesi beni uyandırana kadar. Çocuk şendir, neşedir.
Çocuk, öyle huzurluyum ki sen yakınımdayken hep koşuştur etrafımda, çiçekler topla bana küçücük ellerinle, pembiş yanaklarından bir öpücükle mutlu et beni.
Bir renk ol sonra, mesela mavi ya da pembe boya beni güzelliklerinle.
başta kuzenleriniz olmak üzere büyüyüp kocaman olmadan yumurulup, oynayıp, onlarla hayatın tadını çıkarmanız gerekir. Hiç kardeşiniz olmasa bile kuzenler kardeşten de ötedir. Ha büyürler, işe girip para kazanmaya başlarlar ve dick abilerine bakmazlarsa oyarım onların gözlerini.
bebekten büyük yaşı 14'ten küçük insanlardır. sanıldığı kadar saf değildirler. kendilerini kurtarmak için yalan söyleyebilirler. istediklerinin yapılması için taktik geliştirebilirler. kalp kırmamak için yalan söylemeyi bilmezler ama. çirkin dediyse bir çocuk sana çirkinsindir. ya da hediyesini beğenmiş gibi yapmaz çocuk. kafasına çok fazla şeyi takmaz. bir şeye üzülür. ertesi gün hatırlamaz. ama 15 yıl sonra hatırlayabilecek kadar beyin kırımlarının bir köşesine atabilir. küçük olanları yoğrulmamış hamur gibidir. onu başkaları yoğurur. sonra ceremesini yıllar sonra çeker o çocuk.
cinsel çağrışımlardan keyif alan sevimli ve küçük insanlar. eğer ki 4-5 yaşlarında bir çocukla bir hafta kadar kalırsanız fırat karikatürlerinin gerçek olduğunu anlarsınız. bunlar çıkarcı, ustalıkla yalan söyleyebilen, hayal güçleri geniş, tatlı ve küçük insanlardır.
beş yaşındaki kuzenimden inciler:
* cinsel organına gongo ismini takmış. arada bir gongoooo diye bağırıp elini orasına atıyor, hatta af buyur, bildiğin avuçluyor. gongo muhabbeti açılmasından çok büyük keyif alıyor, gevrek gevrek gülüyor.
* kardeşi tuvalet çıkışında donuyla gezerken "ehehe kıçlı don" diye bağırıyor.
* manita yapmış ve onunla evcilik oynuyor. yanağından öpmek istediğimde izin veriyor ancak boynundan öpmeme izin vermiyor. "ora melis'in" manasında cümleler kuruyor.
* başkaların yanında yanağını gösterip "öpebilir miyim?" diyorum izin veriyor, boynunu sorduğumda karşı çıkıyor. "niye, orası başka birisinin mi?" diye sorduğumda ise bombayı parlatıyor. "evet ora ahmet'in. o benim arkadaşım. onunla iyi anlaşıyoruz." diye yalanın kuyruklusunu söylüyor ve hiç gülmüyor.
şu anki halimin 2 alt modelidir. evreler şunlardır: 1) sürekli altına sıçan sıvacı * 2)orayı burayı yıkıp döken kırıcı * 3) isyana bağlayan, olric gibi olmaya çalışan, hatta bi ara arabesk bile dinleyen ergen güzeli sefil genco * 4) bazı sorumluluklar altında ezilen ezik * 5) 8. nesil yazar *
eve getirip köşeye koyduğun belgesel cd setiyle bütün bir gün oyunlar üretip oynayabilen, aynı zamanda üzerinde yorumlar yapıp, kendi kendine yarışmalar hayali katıımcılar edinip onlarla oynayan kafanı davul yapan ama ilişmesin de şükür deyu sabrettiğin ve hayretlerle izlediğin insan yavrusu...
hayatın tüm saçmalık dolu hallerine rağmen altı yaşında dani california yı bağıra bağıra peltek olmasına rağmen çekinmeden söyleyen birisidir bu. yanlış söylediği yerleri dırııınınıı dırııını diye atlayan yeni dökülmüş ön dişinden dili fırlayıp tükürükler saçan ama hala devam edendir. bizim yapamadığımızı yapan cesaret edendir..