yapamayacağı şeyi anlatmaktır. gereksizdir. bana kimse anlatmamıştı; zamanla zaten öğreniliyor... hem biz hiç uçak yapımını merak ediyor muyuz? yapmayacağımız şeyi neden öğrenelim ki? ha eğer birgün uçak yapmaya kalkarsak zaten napar eder öğreniriz. bu nedenledir ki; öğretmeyin, öğrensinler... hem böylece hayatta herşeye kolayca sahip olunamayacağını, hereşeyin belli bir yeri ve zamanı olduğunu da öğrenirler. bir taşta iki kuş hesabı.
kaşınan burnuna parmağını sokmak gibidir.
kaşıdıkça kaşıyasın gelir.
burun pisliği de bunun meyvesidir.
senin gibi aynı,
karıştırdım karıştırdım sen çıktın. *
annemin çocuk yapmayı soran küçük kardeşime, şakayla "tuzlu kurabiye yedim sen oldun" demesiyle örneklenecek bir durumdur. daha sonrasında kardeşimin babama bir paket tuzlu kurabiye aldırıp anneme yedirmeye çalışmasıyla son bulmuş olaydır.