uykunun en güzel yeridir. önceki gece sıcak olduğundan dolayı cam açık bırakılıp uyunmuştur. birbirini kovalayan, top oynayan ya da bişeyin kavgasını yapan çocukların sesleri odayı doldurmaya başlar ve rüyayla karışık gelen sesler bir kombinasyon yapıp gözlerin faltaşı gibi açılmasına sebep olur. küfür etmek istersin ama buna yüreğin el vermez, kafanda eski anılar canlanır.
sabah 10 da topu alıp beş-altı kişi yaptığın maçlara kızan, camdan avazı çıktığı kadar bağıran, o zamanlar bunu yaptığı için kel co, bununla yetinmeyip topu kesmeye kalkışan amca için makas orhan gibi lakapların takıldığı amcalar belirir zihinde, onlara hak verilir, belki de yürekten bir özür dilenir yapılan sesten ötürü.
sonra da ben de bi zamanlar bunu yapıyordum dediğin için çocuklara da kızılamaz, küfür edilemez, camdan kafa çıkarılıp "susun lan uyuyoruz şurada" diye bağırılamaz. anıların film karesi gibi geçtiği, uykunun sersemliği, sinirle karışık bir anlayış duygusu ve dudakta anıların getirtiği keyifle bi gülümsemeyle çaresiz yataktan kalkılır, güne başlanır.
cinnet hissi yaratan mağduriyet. evde kızgın yağ bulundurma ihtiyacı uyandırır. hele de birbirine küfür ederek top oynayan 10'lu yaşlardaki piç kuruları ise..
eğer askerlik, ya da gurbette iş dolayısıyla pek alışık olmadığın herhangi bir ortamdan evinize geliyorsanız; sizi oldukça mutlu edecek ufak ayrıntılardan biridir. diğer ufak ayrıntı: (bkz: halıya basmak)
özellikle 23 nisan ve 19 mayısın hemen evelindeyse hay sizin bayramlarınıza... diye devam eden küfürlü uyandırılışlardır. oda camının ilkokula bakması suretiyle, andımız rüyalarınızda, tenefüsler dilinizde olur. boktan durumdur. çocuktan nefret ettirir.
sanki direk böyle çıktık.
sabah 12-8 vardiyasından gelip çalışmak isteyen canım ülkemin güzel insanının, sokakta top oynayan cocukların sesleri ile uyanması durumudur. insan camdan bakıp susun ulan piççleerrr diye bağırmak ister ama, komşu çocuğu işte.*
gece uykuda duyulduğunda kalkmak değil sadece uyanmak mutluluğu, babaların bu mutluluğu bol miktarda yaşaması. nasıl olsa anne uyanmanın ötesinde kalkıp gereğini yapacaktır.
eskiden güzel bir uyanma şekliymiş, şimdi ise durum şundan ibaret:
iceu: horull... horul... (rüyalarda kahraman olmuş geziyor)
çocuğun biri: lan .mına koyiim versene şu topu!
çocuğun öteki: hiiii küfür ettiii diiiceem senii annenee salaak!
çocuğun biri: dersen de .mına koyim topuma çaldın pislik!
çocuğun öteki:yaaaahhh hhhaaanneeeeeyyynnn (ağlayarak eve doğru koşar, o ne ağlamadır ne haykırma. zannedersin sakat bırakmışlar.)
iceu: haa .. neeyy.. hoof be çocuk yettin gayrı! sabah sabah ettiniz kafamın içisine .(memur mahallesinde oturan çocuklar böyle sabahları küfreder, akşama babaları gelince temiz çocuk olurlar) anaam. bi de bunların annesi babası olmak var lan. tööbee, tööbe vallahi.
ramazan sebebiyle dersiniz ki, şöyle öğlen 11 gibi yatayım , 7-8 saat uyur, iftara kalkarım. ulan yatıyorsun, iki, bilemedin üç saat sonra apartmanın yanından "heeyoo" , "pas at pas at" sesleri gelmeye başlıyor, uyanıyorsunuz, saate bir bakıyorsunuz, saat iki. bu ne demek? bu, iftara daha koca beş saat var demek. sinirleniyorsunuz, daha doğrusu delleniyorsunuz, çünkü uyandınız, bundan kötüsü, o uyku hiç geri gelmeyecek.
yapmak istediğim şey de, kızgın yağı ikinci kattan kafalarına boşaltmak.
öncelikle sokak düğünü yapanların gürültüsüyle uyanmakla kıyaslanamaz bile demek isterim. bizzat yaşadım, ordan biliyorum.*
eğer çocuk parkına yakın veya kreş yanında oturuyorsanız olağan durumdur.
uykunuzu almadıysanız sinir bozucudur.
güne çok pozitif başladıysanız, kendinizi böyle uyanmaya rağmen mutlu hissediyorsanız; sizi rahatsız etmek yerine aksine daha da mutlu edecektir. *