-arkadaşı ahmet'in mahalledeki esra'ya aşık olması ve ahmet esrayla bir kez dahi konuşmamış olsa bile, bir başkasının ona yan gözle bakması durumunda "-şişşt olm o ahmetinki" demesi
-aralarında paralar toplayıp aldıkları kames (mikase) topun akşam kimin evinde kalacağı konusunda kura çekilmesi
-akşam eve top oynamasından dolayı kir pas içinde eve geldiği zaman annesinin "çabuk banyoyaaaa!!" bağırışlar arasında gülerek banyoya koşması...
bir bebeğin avucuna parmağınızı verdiğinizde,gülümseyerek avucunu kapatmasıdır.
sizi zerre kadar tanımıyor bile olsa hatta serefsizin önde gideni bile olsanız size gülümseyen gözlerle bakıp,parmağınızı sıkması ve elini sallaması masumiyetinin sınırsız olduğunun en güzel örneğidir.
sadece insanlarda olmaz , kücük bi köpek yavrusundan , ufacık bi civcive kadardır , bi tavugu keserseniz iciniz acımaz ama bi civcivi keserseniz es kaza bişey yaparsanız onun masumlugunu görürsünüz , elinize okadar masum okadar sıcak bi sıvı bulaşır ki , o masumiyeti gözlerinizle görüp , duygulanırsınız..
Kimi zaman insanın bütün gün gülümsemesine neden olacak türden bir masumiyettir. Bugün sınıfta ders anlatırken hapşurdum. ön sıralardaki öğrencilerimden biri çok yaşa dedi. Karşılık olarak hep beraber dedim. Ardından tüm sınıf çok yaşa diye bağırmaya başladı. Şaşkınlıktan ve gülmekten doğrusunu açıklayamadım bile.
ben 6 yaşındayken 1 kardeşim doğmuştu. öteki bebekler gibi o da uu, oo falan derdi. ben de anneme sormuştum "ne demek istiyor?" diye. annem de geçiştirmek için (bu nasıl geçiştirme ise) "uu su demek o daha küçük 's' harfini söyleyemiyor."dedi ben de" Peki oo ne demek" dedim, annem de "oo da su demek ov (bkz: Kürtçe) diyecek v harfini söyleyemiyor." dedi.
1 gün annemler evi temizliyordu, kardeşim uyandı yine uu, oo diye ses çıkarmaya başladı. ben de annemler rahatsız olmasın diye hemen kalktım sürahideki suyu yanımıza alıp damla damla vermeye başladım. sonra annemler işleri bitince odaya geldi. ablam öyle görünce direkt bana kızdı, anam da ablamdan bağımsız gülmeye başladı. ben utanıp odadan çıktım, büyük ihtimalle de ben çıkınca annem ablama olayın aslını da anlattı.
1 hafta sonra 1 sabah uyandım, komşular akrabalar hepsi bizdeydi. herhalde ekmek yapacaklar dedim. (ev ekmeği, küçükken annemler teyzemlere yardım ederdi bu kez teyzemler yardıma gelmiş sanmıştım.)elimi yüzümü yıkadıktan sonra lavabonun başında bekleyen komşunun kızı bana niye geldiklerini söyledi."kardeşim (kusmuğunda) boğularak ölmüştü"
heyhat kardeşim boğulmuş, bizim evde havuz yok 1i çok fazla su verdiği için boğulmuş olmalı diye düşünüyordum. kardeşimi öldürmüştüm, kendimden utanıp perdenin arkasına saklanmıştım. orada ağlıyordum sesli sesli (aman ne saklanmak) teyzem geldi "niye ağlıyon" diye sordu ben de "teyze ben su vermiştim" diyom o da önceki olaydan habersiz olduğu için "1 şey olmaz üzülme gittiği yerde daha çok su var" demişti. teyzem de beni anlamıyordu, evde rastgele koşup iyiden iyiye ağlamaya başladım, 1 yandan da "ben su verdim, ben su verdim" diye bağırıyom. annem evde değildi teyzemlerde aldı aralarına sarıldılar falan kucaklarında uyumuştum. o gün kardeşimi son kez rüyamda gördüm.
kardeşimi gömdüler, ben okula başladım, okumayı öğrendim, 2. Sınıf, 3. Sınıf, 4,5.. hala kardeş katili sanıyordum kendimi.
kendimi suçlamam çocukluğumdandı. ne zaman kardeş katili olmadığımı öğrendiysem işte o zaman büyüdüm. çocuk masumiyetin kayboldu. keşke hala kendimi katil sansaydım ama büyümeyip çocuk kalsaydım.
Çocuklara bakıp da saflık,masumiyet ve güzellik edebiyatı yapanların aklına şaşarım.Ben bizimkilere bakınca,insanoğlunun en alçakça eğilimlerinin en çıplak halinden başka bir şey görmüyorum.Kendimi onlardan çok farklı bir yere yerleştiriyor değilim.Sadece ben,hasbelkader,içimdeki çirkinliği dışavurmanın daha rafine yöntemlerini geliştirmiş bulunuyorum.
(bkz: Oğullar ve rencide ruhlar)
kuzenim 7-8 yaşlarında, ben ateistim, ve o bunu biliyor e ateistliğide az çok biliyor ve gece odasında bana "allahım lütfen onu yakma koru müslüman et" diye sesli dua ederken duydum, gözlerim yaşardı.
Tatlı bir tebessüm sebebidir.
O yumurtayı taşıyan küçük ellerini ,kirli bir yumurtayı öğretmenine layık görmeyen ince ve nazik düşünceni severim senin güzel çocuk. Masumiyetin ısıttı yüreğimi...
Çocuklar masumdur çok sevimlidir candır ciğerdir ama
insanların evrimsel, o hayvansal dürtülerini gözlemlemek için sürekli denek olarak kullanılırlar.
1 yaşındaki bebek kendi kardeşini kıskanır. Neden kıskanır; hayatta kalması için onu bi tehdit olarak görür. Onu yok etmeye varan psikopatik ekşınlara girişir.
Dondurma yiyordu 3-4 yaşlarında bir kız çocuğu elinde peçetesi bile vardı burnuna sürülen dondurmayı diliyle uzanıp yemeye çalışıyordu çok tatliydi yanında da ablası vardı ama bir halt etmez telefonda konuşuyordu yanına gittim yüzünü temizledim teşekkür edip Dondurmalı Dondurmalı yanağımi öptü . Kıyamam ama yerim ben bu Masumiyeti.
