çocuk kalmak

entry17 galeri1
    1.
  1. büyümemektir.
    kişide fizyolojik veya psikolojik bir sorun yoktur, yalnızca çocukluktaki mutlu ve saftirik halin devam etmesini istemektir. bunu becerebildikten sonra mutlu mesut dolanırsınız ama etraftaki büyümüş insanlar sizi, bir sorun olduğuna ikna etmeye çalışırlar hep. kanmayın onlara.

    çocuk kalmanın özellikleri;
    1. her tanışılan insana gözü kapalı güvenmek. (bu büyüklerin en sevmediği durumdur. onlara göre kimseye güvenmemek gerekir. babaya bile. e o zaman hiç kimse birlikte olmasın demek istersiniz onlara, kimseye güvenmeyeceksek, birisine yaklaşırken yüzüne yalandan gülüp bütün ilişkileri bu yapmacıklığın üstüne kuracaksak diğerleriyle ilişkiler kurmanın anlamı yoktur. siz insanlara güvenmeye devam ettiğinizde şunu söylerler, 'sen herkesi kendin gibi sanıyorsun, ama bi gün başına çok kötü birşey gelicek anlıcaksın o zaman, pişman olcaksın ama iş işten geçmiş olcak'. bunu söyleyen en yakın arkadaş olduğunda çok üzer ama onu da affedersiniz çünkü çocuk olunca kimseye de küs kalmayı beceremezsiniz. ayrıca birisine güvenmekle başa gelebilcek çok kötü durum da yaşanmıştır, ama yine de pişmanlık yoktur çünkü yine başka bir maddede inceleneceği üzere, çocuk olunca hiçbirşey pişman olcak kadar önemli değildir. salla gitsindir.)

    2. her zaman aşık olmak. (büyümüş insanlar bunu da sevmezler. aşık olmak zaten yalandır-halbuki aşk fizyolojik bir durumdur, endorfin hormonunun aşık insanlarda çok daha fazla salgılandığı tespit edilmiştir- önemli olan, bir kişide karar kılmaktır, ne de olsa hayatını bir kişiyle birleştirip aile kurman gereklidir toplumsal yapının sürekliliği için. bu da insanların amacının ne olduğunu düşündürür. birilerini sevmek insanı mutlu eder, daha iyi şeyler başarmak için heveslendirir, insanı güzelleştirir, her zaman iyiye götürür. hayatın amacı da hep daha iyi olmak değilse nedir bilmiyorum ben.)

    3. hayatı oyun gibi yaşamak. (of bu çocuk kalanlar için en eğlenceli olan taraftır. heheh herşey sizin için bir oyundur. olgun şahısların kafasına takılan onları yiyip bitiren şeyler sizde hiçbir etki bırakmaz, sadece eğlenceli tarafından bakarsınız durumlara. örneğin sevdicekle lunaparka gitmek için sınava çalışmamayı seçebilirsiniz, istediğinizde sevmediğiniz biriyle öpüşüp koklaşabilirsiniz, kimsenin ne düşündüğünü önemsemediğiniz için burda benim aklıma gelmeyen daha birçok şey yapabilirsiniz. ve sonunda pişman olmak yoktur, üzülmek yoktur, sadece eğlendiğiniz anlar vardır. bu pişman olmama durumu çocukluğun en büyük özelliği olan yüzsüzlükten kaynaklanıyo olabilir. ama zaten kimseye kötü birşey yapmadığınız sürece yüzsüz olmanın da kimseye zararı yoktur. oyun oynamak hep eğlencelidir.)

    bunlar benim aklıma gelen üç önemli özellik, daha birçok özelliği vardır çocuk kalmanın, ama özet olarak hep mutlu olmaktır, arada bir büyümeye yaklaşırsınız, okul bitcektir belki, sevdiğiniz birinden ayrı düşmüşünüzdür ya da daha kötüsü çok sevdiğiniz birinin ölümünü görmüşsünüzdür, daha başka sebepler de olabilir, ama her ne olursa olsun, gerçekten büyümeyenler, bunlar gibi olaylardan bile en fazla bi ay etkilenirler, sonra geçer, her şekilde tecrübe edilmiştir, veletlik güzeldir.
    3 ...
  2. 2.
  3. hep olmak istenilen yerdir, bilhassa zor zamanlarda en çok dilenendir, hayatımızdaki keşkelerin en başın da yer alandır.
    0 ...
  4. 3.
  5. 4.
  6. çocukluğun yarıda kalmasıdır.
    tamamlamak için uğraştır.
    bütün oyuncaklarının sebepsiz bir sebep yüzünden gözlerinin önünde toprağa gömülmesini izlemektir.
    o toprağa çocukluğu da gömmektir.
    çocuk kalmak, her gün o gömülü çocuğa gidip dua etmektir.
    2 ...
  7. 5.
  8. çocuk kalışım; hep yarım kalışım, bir adım öteye dahi gidemeyişimden.. tam koşup yakalayacakken.. tam işte buldum! tam ellerimin arasında derken ya da çoğu kez ellerimde sanırken bir de bakmışım ki yok.. hep yarım bırakılmışlık.. sonuna kadar gidilememişlik ve derin yaralarmış beni çocuk bırakan..

    öyle bir şey ki.. hep yarımsın işte.. yarım kalmışsın! bütün yok! hayatın, aşkların, hayallerin, uykuların ve umutların hep bölük pörçük .. hiçbiri tamamına ermemiş.. hiçbiri yerine oturmamış! yarım kalıp yara almışım.. yara benimle birlikte büyümüş! ne acısı dinmiş ne de kabuk bağlamış.. hep kanamış.. her o yara sızladığında büyümekten korkmuş ruhum! bedenim büyüyor olsa da! korkmuş işte ya büyüdükçe daha da büyür canım acır diye..

    anlamsız korkuymuş, gereksiz hislermiş hep söylenir kimin umrunda! canım yanıyor işte.. sebepsiz yere ruhum ağlıyor.. çünkü hep yarım! hep çocuk kaldım.. oyuncağı elinden alınmış çocuk misaliyim, yaram kanadıkça da böyle kalacağım.. belki de asla ayakları üstünde duran o güçlü kadın olamayacağım.. ne kadar zorlarsam zorlayayım durmuyor.. dedim ya yarım kaldım diye.. beni tamamlayacak acılar katıyorum kendime sadece.. ya da acılarımla olgunlaştığımı sanıp iyice çocuklaşıyorum..

    vazgeçemiyorum gri sabahlara uyandığım sabahlarda aldığım o masumiyet tadından.. süt ile kurabiye kokusundan.. bitmek bilmeyen, baştan kurduğum ve istediğim gibi giden oyunlarımdan.. umarsızca attığım çığlıklar ve korkmadan yapıp annemden saklamaya çalıştığım yaramazlıklarımdan.. arkamda bırakmaya bile kıyamıyorum..

    bırakmak mı? asla! oyunlarım daha bitmedi.. gerçeklerden oyuncaklarım var üstlerini pastel boya ile boyadığım.. görmek istemediğm yerlerini kapadığım.. oyunlarım var daha bitirmediğim.. ben istemeden, yaralarım dinmeden, son verip büyümeyeceğim.!. bu inadım, bu korkaklığımdan belki de çocuk kalışım..
    1 ...
  9. 6.
  10. 7.
  11. 8.
  12. çocuk kalmak !
    gel oğlum kalk bakalım tahtaya, sana bi sorum var.
    - buyurun, sorun öğretmenim
    - canlılar kaça ayrılır?
    - dörde ayrılır öğretmenim.
    - bana yanlış gibi geldi ama say bakalım..
    - bitkiler,hayvanlar,insanlar,çocuklar
    - çocuklarda insan değilmi oğlum?
    - haklısınız, o zaman canlılar üçe ayrılır öğretmenim
    - peki, şimdi yeniden say bakalım..
    - bitkiler, hayvanlar ve çocuklar..
    - oğlum insanlara ne oldu?
    - kalplerinde sevgiyi yeşertip düşünebilenleri hep çocuk kaldılar, diğerleri de hayvanlaştılar öğretmenim
    2 ...
  13. 9.
  14. büyüyememe değil küçülebilmektir.
    0 ...
  15. 10.
  16. eşek kadar kız olup hala salıncağa binmektir.
    0 ...
  17. 11.
  18. karl gustav jung'un kişilik arketiplerinden bir tanesi de çocuk arketipidir. nasılki bir erkeğin içerisinde dişilik, kadının içerisinde bir erkeklik güdüsü varsa her yetişkinin içinde çocukça güdüler vardır.
    0 ...
  19. 12.
  20. Kalbimi kıranlara "acımadı ki" diyebilecek kadar "çocuk" kalabilseydim keşke...
    1 ...
  21. 13.
  22. çocuk gibi içimizdeki yaşam enerjinisini kaybetmeden yaşayabiliyorsak ve yeri geldiğinde o çocuğu gizleyebiliyorsak ne mutlu bize.
    0 ...
  23. 14.
  24. sözlükteki insanların %70'inin bulundugu durum.
    1 ...
  25. 15.
  26. Aslında her insanın içinde var olan ancak cesaretli insaların zaman zaman ortaya çıkarabildiği durumdur.
    Hangimiz istemeyiz ki çocukluğumuza dönmeyi. Ve çocukluğumuzdaki biz le konuşmayı. Bak ilerde şöyle olacaksın şunları yap, şunları yapma demeyi, veya en azından çocukluğumuzdaki bizi izlemeyi top oynarken, ağaca çıkarken, bisiklet sürerken, okula koşa koşa yetişmeye çalışırken, boyama kitabını zevkle boyarken, oyuncağı kırıldığı için ağlarken, sabahları erken kalkıp çizgi film izlerken, izlemeyi bir zamanlar bir yerlerde bıraktığımız çocukluğumuzu.
    0 ...
  27. 16.
  28. Çocuklarda 5 haslet vardır ki; onlar büyüklerde olsa evliya olurlar:

    1- Rızık için endişe etmezler.
    2- Hastalıklarında şikayette bulunmazlar.
    3- Tek başına yemeyi sevmezler.
    4- Hata yaptıklarında, korkar ve ağlarlar.
    5- Kavga ettiklerinde, kin tutmaz hemen barışırlar.

    -imam suyuti
    4 ...
  29. 17.
© 2025 uludağ sözlük