Evliliklerin % 98'ini oluşturan insanlardır.
"Ailem bu Dünya'dan göçünce hayata bağlanmak için bir çocuğum olsun" düşüncesiyle evlenir insanlar.
Evet, yavruyken her canlı çok sevimlidir. O Minik minik, sallanarak ilk adımlarını size doğru atınca mutluluktan havaya uçarsınız.
Fakat mutluluk anlık bir olaydır. Bir timsah yavrusu da ufakken çok tatlı oluyor. Peki ya büyüyünce?
Yanlış arkadaş kurbanı, serseri veya madde bağımlısı olmayacağının hiçbir garantisi yok.
insan büyüyünce dertleri de büyüyor. O çocuğun ihtiyaçları sağlanmazsa, birgün karşınıza dikilip sinirle:
"beni Dünya'ya niye getirdiniz lan?" Diye sorabilir.
Veya tam tersi çok parayla şımartılıp sizin başınızı derde sokabilir.
Bu sebeple şu kısacık hayata, başkası için katlamayı düşünüp evlenmek mantıklı bir şey değil.
6 yıllık tanıdığım ve çocuğu olmayan bir evli çift var. Maddi durumları çok iyi.
2 tane köpekleri var. Hep birlikte gezip eğleniyorlar. Akrabaları ile de görüşmüyorlar.
Sanırım böyleleri de evliliklerin % 2 sini oluşturuyor.
bir yalanla kendi cesaretsizliğinin ve kabullenememişliğinin faturasını gene çocuğa kesmektir. ne yazık ki, maddi standardında oluşacak düşüşten, çok çeşitli tensel ve ruhsal alışkanlıklarını bilediği partnerden ayrılma korkusuna dek milyon tane korkusunu sadece çocuk üzerinden justify eden insanların ülkesi burası.
türkiyede yüzde 50 lik bir oranın kesinlikle evliliği devam ettirme sebebidir diğer bölümün yüksek kesimide zaten kadının ekonomik açıdan kendine yetememesidir.
çocukların hiç bir zaman anlayıp takdir edemeyeceği, bir ömre bedel olan bir fedakarlıktır bu insanların yaptığı. iyi mi yoksa kötü mü olduğu çok su götüren mevzulardandır.
anne ve babanın genel yalanıdır..bir evliliği bitiremedikleri için suçu "çocuk için katlanıyoruz" a çevirirler..
halbuki o çocuk boşanmanın anlamını öğrendikten sonra anne babasına zaten yalvarmaya başlar "annee , babaa, boşanın da kurtarın beni bu işkenceden" diye..
aslında eğitimsizliğin sebep olduğu genellikle kadınlara nasib olan durumdur. dayağa, evlilik içi tecavüze ve her türlü hakarete, tacize mağruz kalmalarına rağman çaresizlikleri vardır onların!
çocukta yanar bu arada kurunun yanında yanan yaş misali.. kimsenin niyeti değildir aslında canından bir parça olan yavrusunu acıtmak ve fakat acıtıtlır. baba evinde çocuğun sığıntı olmasından daha iyi olacağı düşünülür her nedense...
oysa onların da olsa elinsde kapı gibi diploma yada sağlam bir dayanak sırtında soralım bakalım 5 dakika daha kalırlar mı orada?
şayet mümkünse gitmek ve buna rağmen gidilmiyorsa bu kadının suçudur evet.
velhasıl kelam bir çocuğun soğuk bir barınakta aç açık uyumasına tercih edilir tüm acılar çoğu kez..
"zaman değilmiş geçen/ömürmüş anlamadık" dizeleriyle kendisine getirilmesi gereken insancıklardır bunlar. hayat kısadır efendim. her ayrı anne babamın çocuğu psikopat olacaktır diye bir genelleme yapılamaz kanımca. herkesin hata yapma ve bu hatadan dönme şansı olmalıdır hayatta.
bu insanlar şunu anlamalılar ki bir çocuk için zor olan anne babasını ayrı olması değil, huzursuz bir ortamda yaşamaktır. eğer bu evlilik hem anneye hem babaya hem de çocuğa zarar veriyorsa, hiç mi akıl yok bu insanlarda topluca birbirlerini mutsuz diyorlar. çocukların psikolojisini bozuyorlar sonra da neymiş efendim fedakarlık yapmışlarmışmış. olmaz öyle şey....