her görüldüğünde göz yaşartan gelin, gelinlerdir.. neden bilmiyorum çok etkileniyorum bu haberlerde. içim pişiyor sanki. dramın en koyu halini yaşamak, tecrübe etmek bu toprakların yazgısında var herhalde. izanınızı, vicdanınızı sikeyim.
Ahlaksızlığın sapkınlığı beden bulmuş halidir, 13-18 yaşındaki kız çocukları başlık parası adı altında satılır. Daha çok dinin egemen olduğu sefil toplumlarda görünen bir başka şerefsizlik türüdür.
Türkiye'deki her 3 evlilikten birinin çocuk evliliği olduğu, 181 bin 36 çocuk gelinin bulunduğu belirtilmiş. ne sapık bir toplumuz amk. muhafazakar sapık toplum. teşekkürler akp.
Özellikle imam nikahının kıyılması için resmi nikah şartının kaldırılmasıyla daha fazla önü açılan iğrençlik. Bunu yapanın da göz yumanın da insanlık katında değeri yok.
Hastalıklı beyinlerin bir araya getirdiği iki kelimedir. Çocuk ve gelin gibi ayrı ayrı birbirinden güzel bu iki kelime bir araya gelince bir sapkınlığın dışa vurumunu yansıtır olmuştur.
kendisi bizzat benim anneannemdir. büyük dayım ile aralarında 14 yaş var. henüz adet görmeden hamile kalmış. sokakta çizgi oynarken, dedem işten gelir, onu da alır evlerine giderlermiş. 60 yaşında da hakkın rahmetine kavuştu doğal olarak. benim anneannem şanslı olanlardan, çünkü dedem anlayışlıymış. çok sevmiş karısını. anneannem de kocasını çok sevmiş.
ama herkes öyle olmuyor işte. tecavüzcüsü ile namus temizleme amacıyla evlenmeyi yasal kılanlar, buna da bir çare bulurlar herhalde.
Kalk hazırlan! diyorlar,Seni "Kocaya verdik"
Bir kaç öküz, bilezik, Biraz da para yedik
Bak bu adam kocandır, Adam gibi adamdır
Sürsün seni tarlaya, Boş ver sen okumaya
Dünyanın çarkı böyle, Asma suratın, öyle...
Yaşın on bir on iki, Belki de daha erken
Baba evinden çıkıp , gelin olup giderken
Nerede kanun yasa?
Nerede Anayasa?
Anan mahzun ağlıyor, yüreği dolu tasa...
Bazen başlık parası, olur küçük bedenin
Bazen ortasındasın, kör olası berdelin
Kaçışın yok yağmurdan, Doluya tutulmadan
Ya gelin olacaksın, Ya da vurulacaksın
Bakmaz gözün yaşına, ne baban ne akraban
Kurban eder töreye, Canına acımadan...
Tutuluvermiş dilin, Lal olmuş cümlelerin
Yıkılıyor üstüne dağ gibi baba evin
Kimse dur diyemiyor, kınalıdır ellerin
Vay gidi benim yavrum!, Vay gidi çocuk gelin!
Daha çocukluğunu görüp yaşayamadan
Genç kızlığın tadını biraz olsun almadan
Boş kalan sıralarda kitaplar okumadan
Irgat, köle, işçisin
Kaderini çizmişler gül yüzüne sormadan
Zalim koca evinin, körpecik sevincisin...
Teslim etme yavrunu, Benzemesin kaderi
Sen yandın o yanmasın
Vay gidi benim yavrum!
Vay gidi çocuk gelin!
bizim çocuk gelin dediğimiz şeye dünya pedofilidiyor. nerden tutarsan tut elinde kalan bi iş. çocukla evlilik kelimesi yan yana çok abes duruyor.
anne-baba nasıl kıyabilir yavrusuna? düşünüyorum düşünüyorum aklım almıyor. cahillik desem, okumamışlık desem..yok yine olmuyor. ebevyenlik bambaşka bişe olsa gerek. insanın okuma yazma bilmesine dahi gerek yoktur içinde o şefkati, merhameti hissetmesi için.
bir de şu var: devletin seni adam yerine koyması için en az 18 yaşında olman gerek. e peki 12-13 yaşındaki çocuğa nasıl evlilik kurumunu emanet edebiliyor bu devlet?
bikaç istatistik vereyim bununla ilgili, durumun ciddiyeti daha net anlaşılsın:
-dünyada şu an 20-49 yaşları arasındaki kadınlardan 400 milyonu 18 yaş altında evlendi.
-Harekete geçilmezse 2020 ye kadar 142 milyon kız çocuğu daha çocuk gelin olacak.
-2010 yılında 13.5 milyon kız çocuğu 18 yaşına gelmeden evlendi. Bu şekilde devam ederse her yıl çocuk gelinlerin sayısı 15.4 milyon artacak.
-yoksul ailelerin çocuklarının çocuk gelin olma olaslığı 2 kat daha yüksek. (artık satarlar mı kurtulmaya mı çalışırlar bilmem)
içlerinde mutlu olanlar o kadar az ki. nasıl mutlu olsun zaten. bazen babası yaşındaki adamlara veriliyorlar. gece olmasından korkuyor o kızlar. nedeni malum. yaşanmış hikayelerden birinde kız, "sanki babamla evlendim" diyordu. bu nasıl acı bi duygudur ya.
kendi çocukken kucağına çocuğunu alıyor. bıraksan çıkıp dışarda oyun oynayacak ama o artık koskoca evli bi kadın!
ve bu kadınlarda öğrenilmiş çaresizlik oluşuyor zaman içinde. tamamen savunmasız bi halde evlendiriliyor, hiçbir şeye müdahale edemediği için kendini geliştirse de artık olayları akışına bırakıyor. çok zor.
anlaşılıyor ki gelin kundaktayken de evlenilebilir. cinsel ilişki için gelinin illa buluğa ermiş olması gerektiğini ise nereden çıkardıklarını belirtmemişler.
Böylesine vahşice bir olaya verilebilecek en sempatik isimlerden. şöyle ki, gelin deyince insanın aklına toplum tarafından kabul görmüş güzel şeyler geliyor. bazıları bu olaya her ne kadar, gelenek, görenek, töre gibi bakıp zorundalık olarak ifade etse de bu yapılan çocuk istismarının ta kendisidir. pedofili demek ne denli doğru olur bilmiyorum. ancak olan bitene bakılınca demekte de sakınca yok sanırım.
bu konuda ise insanlar Yeterince duyarlı olamıyorlar, haberdar oldukları kadar tepki verebiliyorlar. bu yüzden ciddi derecede bir farkındalık yaratılamıyor. Çogu sivil toplum örgütünün bu konu hakkında ciddi çalışmaları olsada seslerini geniş kitlelere duyuramıyorlar. ancak sokaklarda ve konferanslarda anlatılabildiği kadar.