çocukların hayal güçlerine, macera heveslerine ve iç dünyalarına hitap eden kitapların bulunduğu tür.
Fadiş- yonca kız-dört kardeştiler.. okumaya ilk başladığım yıllarda çok keyif aldığım ama ne hikmetse yazarının ismine bakmadiğim, yıllar sonra kitapçıda görünce tüm serisini kızıma aldığım, bir çoğu gülten dayıoğlu'na ait olan kitaplar...
ama şimdiki nesil genellikle harry potter le başlıyor.
eğitim fakültelerinin ilgili bölümlerinde okutulan ama nedense içeriği çocuk edebiyatından genelde uzak olan derstir. kimi hocaların şişkin egolarını öğrenciler üzerinde kullanması için koyulduğu düşünülür çoğu zaman.
türkçe öğretmenliği bölümünün en kolay dersi olmasına rağmen şahsımın başına bela olan derstir. millet aa ile geçerken dd bize kalmış ve bu saçma ders son sınıfta tekrar alınmaktadır. eğer yine dd bize düşerse gazi eğitimin önünde eylem yapılması düşünülmektedir.
hakkında çok çeşitli görüşler ileri sürülen edebiyat türüdür. aslında belki de değildir. kimi görüşler böyle bi' türe karşıdır çünkü. yaşar kemal;
"çocuk edebiyatı denilen, o sade suya tirit şeyler her zaman gerçek yazarları isyan ettirmiştir. o çocuk edebiyatı dedikleri şeylerin çoğu edebiyat için yüzkarasıdır. dünya edebiyatından, çocuklar için iyi elenirse dev bir çocuk kitaplığı oluşturulabilir."
derken
aslında bu görüşün temelinde çocuk edebiyatı ürünlerinin niteliksiz olmaları yatmaktadır. çünkü çoğu yazar çocuk edebiyatını; kendi çocukluğunu anlatmak, sadece iyiyi ve güzeli öğretmek, kendi ideolojileriyle çocukları etkilemek için kullanmaktadır.
peki ideal çocuk edebiyatı anlayışı nasıl olmalıdır?
malte dahrendorf "çocuk ve gençlik kitaplarının en önemli görevleri yetişmekte olan neslin edebiyata, okumaya ve kitaplara ilgi uyandırmasıdır." demiştir. bu noktada karşımıza çocuğa görelik ve çocuk gerçekliği ilkeleri çıkmaktadır.
çocuğa görelik ilkesi hüseyin yurttaş tarafından şöyle açıklanmaktadır:
"çocouğa görelik; çocuğun düşlem gücüne seslenen, onun rahatça ve tat alarak okuyup anlayabileceği dili ve anlatımı içinde barındıran, ilgi duyabileceği konuları işleyen, onu duygu ve düşünce yönünden besleyen, kurgusu ve olay örgüsü karmaşık olmayıp onun kavrayabileceği bir düzeyde olan, dikkat dağıtıcı ayrıntılardan arıtılmış olan demektir."
çocuk gerçekliği ise selahattin dilidüzgün tarafında şöyle tanımlanmıştır:
"çocukların gerçekmiş gibi alımladıkları, fakat hiç de nesnel olmayan alımlama farklarının yakalanması."
sonuç itibariyle mustafa ruhi şirinin tanımıyla çocuk edebiyatı:
"temel kaynağı çocuk be çocukluk olan; çocuğun algı, ilgi, dikkat, duygu, düşünce ve hayal dünyasını yansıtan; ölçüde, dilde, düşüncede ve tiplerde çocuğa göre içeriği yalın biçimde ve içtenlikle gerçekleştiren; çocuğa okuma alışkanlığı kazandırmasının yanında çocuğun edebiyat, sanat ve estetik yönden gelişmesine katkı sağlayan, çocuğu duyarlı biçimde yetişkinliğe hazırlayan bi' geçiş dönemi edebiyatıdır."
yeraltı edebiyatı ile yer değiştirmesi gerekendir günümüzde. cidden. şaka gibi ama gerçek. erken öğrenmeli çocuklar. arada sapıtanlar da çıkmaz değil hani ama olsun. sağlam temeller atılır.