zamanında bi simitçi vardı okulun dış kapısında simit satardı tipi tecavüzcü coşkun'a benzediğinden olsa gerek korkardım. o zamanlar tecavüzcü coşkun bilmesem de tipinin korkunç olduğunu algılayabiliyodum. ilk teneffüste etrafı çoluk çocuk dolardı bu adamın. bizde o zamanlar ufaklık kategorisindeyiz birinci sınıf mı neyiz. neyse bi gün gittim simit alcam verdim parayı. eksik vermişim galiba aldı o kirli elleriyle böldü simidi ikiye yarısını verdi bana. bütün verse de kirli elleriyle veriyo belki ama yarım vermesi koydu asıl orda. paran eksik falan demeden sormadan etmeden verdi yarım simidi elime. resmen elime verdi herif. tabi o zamanlar hakkımı savunacak kadar büyümemişim ya da olgunlaşmamışım bişey demeden aldım gittim o yarım simidi ama yiyemedim, durgunlaşmıştım. arkadaşlara falan dağıttım işte canım hiç bişey istemedi. bi daha o simitçiden simit de almadım aç da olsam. tecavüzcü coşkun kılıklı herif ruhuma tecavüz etmişti daha el kadar çocukken. çocuk depresyonu dedikleri bu olsa gerek. uzun süre atlatamadım o can sıkıntısını. o heriften hep korktum ondan sonra önceleri sadece tipinden korkardım halbuki.
günümüz imkanları dolayısı ile çocukların istediği herşeyi fazlasıyla yapmak ve bir zaman sonra fazla yüz verildiğini düşünüp kısmak sonucu çocuğun içine düştüğü ruh hali.