güzel bir mustafa sandal şarkısıdır. özellikle nakarat kısmı hariç anlammı sözlere sahiptir yada insanın içinde bulunduğu psikolojiye göre anlam kazanıyor.
Kabul Ettim;
Senle Hayat Böyle Sürecek...
Ufak Tefek Hayalerin Peşinde...
Kilitlendim;
Beni Sabrım mı Sürecek...
Ufak Tefek Hayalerin Peşinde...
Herseyimi Verdim Sana diyorsun...
Yalan şahidi Zaman..
Sana Dunyaya yetmez oldum...
Buyur Yerim Senin Olsun...
Şu Çobanın dağları dururken...
Yollara düşüpte ağlar mı..?
Ya da yollara düşerse...
Geriye dönüpte bakar mı..!
Kabul ettim;
Senle hayat böyle geçecek...
Ufak tefek cümlelerin içinde...
Kilitlendim;
Beni sabrım mı çözecek...
Ufak tefek hayallerin peşinde...
Her şeyimi verdim sana diyorsun...
Yalan, şahidi zaman...
Sana dünyaya yetmez oldum...
Buyur yerim senin olsun...
Nakaratından on saniye öncesi ve sonrası neredeyse her mustafa sandal parçasında bulunabilecek hoş şarkı. musti sesi yükselterek nakarata gireceğini haber veriyor ardından da çok güzel bir kaval bölümü.
En parlak yıldızları Arkturus ve Izar olan bir takımyıldız. Diğer ismi ile Bootes. Şubat - Eylül Kırmızı dev olan Arkturus,gökyüzünün dördüncü parlak yıldızıdır. Kırmızı rengi kolayca seçilebilir.Takımyıldız,bir çobandan çok dondurma külahına benzer. Diğer yıldızları ise Nekkar,Muphrid,Seginus,Alkalurops'tur.
salataları, satranç matları, armağanları ve aysun kayacı'ları ile ünlenmiş insanlar..
nasıl bir hayatları var da böyle ayrı uçlardan yararlandırıyorlar bizi, merak ediyorum..
yönetici konumundaki herkes bir manada çobandır. ancak gerçek manadaki hayvan otlatan çobanı ön plana çıkaran ayrıntı, onun, içinden çıktığı bir grubu değil, çok başka özellikteki başka bir cinsi idare etme yetisidir. çoban işte deyip geçmemek gerekir.
yaptığı iş küçük görülen hiç bir beceri gerektirmiyormuş gibi düşünülen meslek. şimdi bir mankenin biri çıkmış çobanlarla ben bir değilim demiş. zannediyordu çobanlar 2 tane koyun güdüyor. sen al bakalım 2-3 bin tane koyunu sorumluluğuna hiç kolay bişeye benziyormuymuş.
yıllar önce arabesk sever bir iş arkadaşının her mesai günü en az 5 kere bize dinletmesi sebebiyle ifrit olduğum deli çoban türküsünün baş karakteri. çocukluğunda çobanlık yapan babamdan bile soğumuştum bu yüzden.
keçi, koyun, inek gibi etinden ve sütünden yararlanılan hayvanları otlatan kişidir. çok sıkıcı bir iştir, ancak o hayvanların başında tüm sıkıntılardan, dertlerden uzaklaşırsınız. ya da kendinizi sorgularsınız çobanlık yaparken. ayrıca monolog tüm çobanlar için vazgeçilmez bir yöntemdir. anlatırsınız tüm hayallerinizi, dertlerinizi, en yanık türküleri söylersiniz ve dağ başında 5-6 saat bir bakmışsınız ki geçmiş gitmiş ve sürüyü önüne katıp köyüne dogru ilerler çoban. aklında kurduğu hayallerle birlikte.