Şu an yemekleri hazırlıyorum, oğlum da içeride heidi'yi izliyor. Çocukken bende heidi'yi izlerdim. bu ufak tesadüfler bile beni duygulandırıyor. ilk okuduğum kitap ise heidi idi.
90'larda yapılan çizgi filmlerin her bir bölümündeki yaratıcılık ve karakterlerin doğallığı bugün tekrar izleyince bile kendini hemen hissettiriyor. şimdilerde ise envai çeşit çizgi film var ama hepsi plastik, stock karakterlerle dolu. çocukların değil evcil hayvanların zeka düzeyinde ayrıca duygusal anlamda şimdiki karakterlere bağlanmak veya özdeşleşmek mümkün değil. hepsi fabrikadan çıkmış gibi duruyor.
Çocukluğum en güzel aktivitesiydi valla. Her sabah saat 6da uyanıp hemen televizyonu açardım sessizce. Malum annem hala uyuyor dayak yemeyelim sabah sabah. Açardım sesini tvyi duyabileceğim kadar ondan sonra izlerdim güle güle. En mutlu gunlerim o zamanlarmış hayattan keyif aldığım yüzümün güldüğü son şeyler.
Televizyonda ilk Cartoon Network Disney Channel vs açıyorum. Bazen akşamları ailecek gumball adventure time regular show izliyoruz. Oda arkadaşım flapjack falan izlemeye başladı. Tabi hiçbiri eskilerinin yerini tutmaz.
televizyon izlemeyip diğer yabancı diziler gibi çizgi filmleri de internetten takip ediyorsanız can sıkıcı ve meşakkatli olan sabrınızı sınayan eylem.
öncelikle bu canım çizgi filmler -southpark, simpsons gibi istisnalar dışında- dizimag, dizipub, dizist gibi kaliteli sitelerde veya internette arşiv halinde bir arada bulunmuyor. ikinci hatta üçüncü sınıf, rengarenk, pop-uplarla dolu ve çoluk çocuğun akın ettiği web sitelerinde --artık hangi çizgi filmi izleyecekseniz- arayıp seri halinde veya tek tek bölümlerini bulup izlemelisiniz. mesela cizgifilmizleoyna.com sitesinde bir sürü çizgi dizinin çoğu bölümü var. ben çoğu zaman buradan izliyorum ama tabi burada da çok fazla eksik var. yan sekmede vikipedi'de sürekli dizi bölüm listesi açık, oradan sıradaki bölümün ismini googleda arayıp facebook sayfalarını alt üst edip bulup izlediğimi bilirim. işte böyle uğraştırıcı olabiliyor ama tabi ki değiyor.
bu süreçte insanı en çok sinir eden ise çizgi film videolarının altındaki veletlerin yorumları, kavgaları oluyor.
"ya ben benson'ı sevmiyomm çok gıcıkkk" "off niye cj'le sevgili oldun salak mordekayy"
"-fark ettiniz mi bölümün sonunda x oldu +çakala bak iki bölüm izlemiş artislik yapıyo"
gibi.
artık alışkanlık haline getirdim her videonun altındaki yorumlara bakıp sonra profilleri inceliyorum. ya bu yeni nesil harbiden süzme gerizekalı ya. lisede müdür yardımcımızın bir lafı vardı "lan sizin daha götünüzdeki bok kurumadı" diye. o hesap siz ne ara böyle özgüvenle doldunuz da sağı solu batırmaya başladnız amk? kim bunların eline veriyo tableti, bilgisayarı da bu veletler interneti böyle kirletiyo amk? tiplere bak lan. facebook'u siktiler, twitter'ın amına koydular, şimdi instagrama da dadanıyolar ufaktan, youtube zaten çöplük oldu bu gamer veletler yüzünden. şu internete yaş ve zeka sınırı getirin amk. bu ne ya sinirlendim lan.
neyse konu çok saptı. can sıkıcı, sinirlendirici olaylar bütünüdür çizgi film aramak veya izlemeye çalışmak. ama play tuşuna basıp o dünyaya girince her şey uçar gider, pırıl pırıl kafanız olur. bu yüzden uğraştığınıza değer.
sürekli "büyükler şunu yapmaz, bunu demez, onu yemez, oraya gitmez, bunu izlemez" diyen yaşlı ruhlu insanların yapmamızı çocukça bulduğu eylemdir. umursamayın dostlar, izleyin izlettirin. rahatlatıyor ve mutlu hissettiriyor. kolay ve mutlu bir hayata dalmışsınız gibi oluyor. eğlenceli.
Günde yarım saat bile olsa zorunlu devam ettirdigim eylem.Malum yemek yemek için salona geliyorsunuz ve kardesiniz çizgi film izleyince bu oluyor.Hani sarmiyorda değil.Tom ve Jerry felan.