daha sonra adamları geriye çekmek sureti ile fiziksel abanmayı gerçekleştirebilen plastik sahaların çıkması ile tarih olmuş mükemmel oyuncak.
ilk formasyon deneyimlerinin tahtaya çivi çakmak sureti ile kazanılması da cabası.
''ÇOCUkluğum, en eğlenceli yıllarım, abime defalarca yenilmem'' diye tanımlamak lazım aslında. *
abiyle iddiaya girilip oynanmışsa vakti zamanında,
efenime söyliyim güç gösterisi*, ben de anlıyorum ayağı yapılacak ya taak diye bi' vurulur paraya, parmağın ucu ve tırnak felç!
çocukluğumda tüm gün efsane oyun fifa 98'i oynamama rağmen arkadaşlarımızla bunu az oynamadık efenim. tabi parmaklarımız acımasın diye parmaklarımıza yara bandı yapıştırırdık.
(bkz: nerede o eski günler)
şimdiki çocukların fareye işaret parmaklarıyla tık tıkladıkları gibi, çocukluğumuzun vazgeçilmez oyunlarından biri olan çivili tahtada işaret parmaklarımız ağrıyana kadar tık tıklıyorduk.
beni yıllar öncesine götüren oyun. kendi oyuncaklarını kendi yapan bir nesilden, nasıl oyuncak beğenmeyen emparyalizmin pençelerine düşmüş bir nesil türedi anlamış değilim.
liseli uşahların neyden bahsediyor bunlar dediği şimdiki teknoloji ve asosyal çocuklardan kaynaklı oynanmayan eski sosyal çocukların oynadığı oyun.
edit: ya bi sittirn gidin amk buna eksi veren zihniyetinizin amg. yok yani kardeşim umrumda değil eksi ya da artı da durdum düşündüm niye eksilensin ki? benim derdim bu.
Dikdörtgen tahtaya madeni paranın geçebileceği aralıklarda kaleyi, korner direklerini ve 11+11 olmak üzere futbolcuları belirten çivilerin çakılması ile oluşturulan çocukluğumuzun en güzel oyunudur.