yeni güzellik göreceler listesinde ilk sıralardadır, neye göre? kime göre güzel?
örneğin, manken mesleğinde olan çoğunluğa göre güzel olan bayanların, diyet, kozmetik gibi yan etkenlerle sağlıksızlaşmaları ve düzenli yaşamamaları, onları kimi insanlara göre çirkin yapar.
çirkin olduğum söylendikten sonra, yalnızca güzelliğe önem veren ne çirkinlikler gördüm...
ben de oldukça çirkinmişim; mişim diyorum, çünkü genel bir yargı yok.
ayrıca çirkinlik cinsiyete göre değişiyor. çünkü erkeğin çirkinliği çok yadırganmıyor; lakin kadının çirkinliği kadına çok çektiriyor.
ne olursa olsun, suç çirkin olmakta değil; güzelliği her şey sanmaktadır.
cekici olmayı engellemeyen en azından guzellik gibi kaybolmasından korkmadan beklentisiz huzurlu yasamayı ogrenmek ayrıca (bkz: cirkin birine ilk goruste asik olmak).
minik bir sivilceyi, yaşlandıkça yüzde oluşacak kırışıklıkları dert etmeme lüksü. buna rağmen seni sevecek ve sevebileceğin bir insan olması ve o insanın senin yanında olma sebebinin dış güzellik olmadığını bilmek.
her ne kadar önemli olmadığından bahsedilse de insanoğlunun basbayağı umursadığı bir hadise. zira ahmet haşim gibi bir üstadın hayatını bile derinden etkilemiş durumdur. ahmet haşim kendisinin çirkin olduğunu düşündüğü için gün ışığından ziyade alacakaranlıkta veya karanlıkta insan içine çıkmayı yeğlemiştir sırf bu yüzden.
kim ne derse desin, hangi felsefik bağlamda değerlendirirse değerlendirsin, çok berbat birşeydir. böyle olduğunu düşündüğünüz insanlara "iç güzellik" dersi vermek yerine kendilerine nasıl daha iyi bakacaklarına dair tavsiyeler verin derim. zira insanların psikolojisinin hiç bir zaman inanacağını sanmam iç güzelliğe. nereye gitsem diş düzgünlüğüne, ten rengine, göz rengine, boy uzunluğuna, el büyüklüğüne, saç rengine takmış insanlar görüyorum. çoğunlukla bir baby doll zekasına sahip insanlar...
(#5405116) ile birlikte 7 -0 başlanan hayatta çok zorlu evrelerden geçilir. gereken zamanda gerekli ilişkileri kuramamaktan mütevellit hep bir kaç adım geriden yol alınır. hep çirkin ördek yavrusu masalını anımsayıp bir gün ''ben de'' denilir. evet evet ben de bir gün kuğu olacağı hayaliyle kendini avutur. gel zaman git zaman ortalıkta ne kuğu vardır ne de ördek. bildiğin çirkinlikle baş başa kalan er kişisi başlar meziyet edinmeye. fakat zamanında eğilmediği konular kendisini kısa sürede sıkar. sempatikliğe yanaşıp pirim yapmaya çalıştıktan sonra işe yaramadığını görünce kültür sanat konularına dalar. o da olmadı mı karşı cinsten bir sürü arkadaş edinilir. doğru düzgün bi konuda dikiş tutturamayınca da ''kader'' e yanaşılır. kaderimiz se çekeriz ayaklarına kendini olduğu gibi kabul etmeye çalışır ki bu büyük bir meziyettir. hele hele kendini bildiği zamanda kapıyı çalan bu gerçek o zamana kadar zaten bilmem kaç kez tokatlamıştır kişimizi, umarım bezdirmemiştir.
şimdi çirkinleri de düşünüp birbirimize yardımcı olmamız için;
güzelliğe ya da çirkinliğe göre değerlendirmeyeceğiz bu bir.
meziyetlerine göre de değerlendirmeyeceğiz iki (çünkü her ilgisi olan her şeyi yapabilir bunun için illa da yetenek gerekmez).
mal varlığına göre de değerlendirmeyeceğiz etti mi sana üç
kariyer dediğin nedir ki dört
din, dil, ırk gözetmeksizin seveceğiz beş(yuh artık dediğinizi duyar gibiyim ama hani sevmeliydik yaratandan ötürü)
akıl yaşta değil baştadır altı.
iyisimi görücü usulü yedi.
görücü usulüyle evlenip, görücü usulüyle arkadaşlar edinmeliyiz. görücü usulüyle tıpkı şimdiki üniversite sınav sistemi gibi meslek edinmeli, görücü usulü gibi yaşamalı!