gerçekle yüzleşilen anlardır efenim.
bi keresinde 3 arkadaş * akşam içme kararı aldıydık mesela. kafaların zurna raddesine varmasına milim kala bilirsiniz eski sevgililer falan gelir akla. bana da geldi. anlatıyorum falan, sonra gösterdim bizimkilere bilgisayarımın ücra köşelerinde kalan bi resmini. bi mallık geldi yüzlerine görünce "e güzelmiş bu" dediler. şaşırdılar amk. sanki capon anneden zenci çocuk çıktığını görmüş gibi bi şaşkınlık. böyle anlamıştım ben ilk.
(bkz: bu da böyle bi anımdır)
sözlükte herkes 1.90 kaslı ve 1.78 kızıl-sarışın, yeşil-mavi gözlü olduğu için sinek avlayacak başlıktır btw.
konu ne hatırlamıyorum fakat ya anlamamışız ya da örnek vermek istedi hoca.
-ben kindness'ın çirkin olduğu gerçeğini ... gibi bir cümle kurdu. sonra bu cümleyi daha iyi anlaşılması için tekrarladı. hiçbir şey diyemedim. güzel olduğumu düşünseydim sorardım ya da yinelerdim ya da ders bittiğinde arkadaşıma 'ne dedi ya' diye tekrar konuyu açmaya çalışırdım ama yapmadım...
bi kaç sene sonra, çoğu arkadaşım yeni yeni kendini keşfetmeye başlamış soruyorlar sürekli ben güzel miyim kaşım gözüm saçım nasıl olmuş diye. ben de sorayım dedim bir gün en yakın arkadaşıma 'peki ben sence güzel miyim.' 'herkesin bir güzel tarafı olduğunu düşünüyorum.' dedi. sonrasında da sorma cesaretim olmadı kimseye, sence ben güzel miyim, diye. herkesi güzel gördüm. ama kendime baktığımda güzel olduğumu düşündüğüm anlarda bile aklıma bu olaylar gelir. dahası da var tabii.
Ben şansımdan ötürü anlıyorum çirkin olduğumu çok şansızım sözlük. Benim ikiz kardeşim olsa tıpatıp benzediğimiz bir ikiz kardeşim kesin o yakışıklı olurdu yine ben çirkin olurdum anasını satayım o kadar şansızım ama çirkinim de bu arada