sadece çin'lilere özgü olmayan, uzak doğu'da çok yaygın olarak gerçekleştirilen eylem.
koreli birini anlattığına göre, her cins köpek yenmiyormuş, belirli olarak özel yetiştirilen bir kaç cins büyük köpek türü varmış, genelde onlar yeniliyormuş.
gastronominin kültürel bir olay olduğunu düşünürsek, bize bu konuda sadece "afiyet olsun" demek düşer diye düşünüyorum.
mide meselesidir. hem denemeden yorum yapmamak lazım.** arkadaşımın teyzesi Çin de bir restauranta gitmişler. dışarda canlı küçük sevimli köpekçikler varmış kadın cağız "ayy ne şekerler" demiş. restaurant sahibi hangisi gibi bir işaret yapmış. kadın sevinerek eliyle göstermiş. neyse eşiyle mutlu bir şekilde masalarına oturmuşlar. masaya seçtiği köpeği yemeye hazır bir vaziyette görünce çığlık atmış. şimdi tedavi görüyormuş. * sordum kendilerine bilmiyorlarmı o neslin cenin bile yediklerini, hem restauranta ne işi var o kadar köpeğin dimi ama işte. bir anlık akıl edememiş.
normaldir. atasözleri arasında '' sırtı güneşe dönük olan her şey yenir'' gibi bir söz bulunan bir millet için normaldir. demek bu çinlilerin yanında yüz üstü yatmamak lazım. mazallah.
binlerce yıllık geçmişinde kalabalık bir nüfus, savaş ve kıtlıklarla harmanlanmış bir kültür için gayet normal görünmesi gereken bir durumdur.
ek : - oy veren arkadaşlar biz türklerin atası at eti yerlerdi ve at sütünden yapılan kımız içerlerdi ancak islamiyet at eti yemeyi ve alkollü içkiyi yasaklamıştır ve biz de artık bu yiyeceklerden uzaklaşmışızdır. at etinin islamda yasaklanma gerekçesi ise atın eti için öldürülmeyip savaş aracı olarak kullanılmasının daha akıllıca olduğudur. yemek kültürü öyle birdenbire ve laf olsun diye oluşmaz.
umrumuzda olmayan durumdur. banane ne bok bulursalar yesinler. ama o hayvanlara yapılan işkenceyi görünce onların insanlığından şüphe etmemek elde değil. müslümanlar kurban keserken hayvan katliamı demek kolay değil mi? bu vahşete sessiz kalmak, onların da damak tadı bu demek hangi insanlığın tutumu. tabi onlar işkenceyle öldürdükleri hayvanların etini yerken, kürkünü giyerken sosyete olur, biz dinimizin emrettiği ve olması gerektiği gibi ibadetimizi yerine getirirken yobaz oluruz. böyle insanlığın içine tükürmek gerek.
çin' de bir yerde:
- shung lee abi duydun mu? köpek insanı ısırınca değil, insan köpeği ısırdığında haber oluyormuş?
+ öyle mi dingilteng loo. peki insan köpeği yiyince ne oluyormuş?
- çok beter bozdun beni shung lee abey!!
türklerin koyun barsağı yemesi ya da türklerin koç taşşağı yemesi gibi bir kavramdır. "yiyecek onca şey varken..." diye düşünmeden önce iğrençlik kavramının göreceli olduğunu idrak etmek gerek. sen nasıl bayıla bayıla kokoreç hüpletiyorsan, Xiofen wang kardeşim de köpeği az pişmiş seviyor...
iğrençliği göreceli bir durum. muhtemelen çin'de de "türkler koyun, keçi, dana falan yiyor iğrenç yaa" şeklinde muhabbetler dönüyordur. ha iğrenç midir? evet. ama onların inancı, damak tadı. bir çinliye sormak gerek.
1.5 milyar insanın buluduğu bir ülkede insanların çok da yemek seçme şansı olmaz.ne bulurlarsa yemek durumundadırlar.yemezlerse ölü-ölüverirler. 1.5 milyon değil, milyar.