an itibariyle gözümün önünde bulunan insan ırkı. konuştuklarını anlamak için çin'de doğmuş ve büyümüş olmak gerekmektedir. o tercüman nasıl anlıyor hacım ?
hacım allah seni inandırsın iki çinli bir kilo yeşil eriğin on dakikada .mına koydu.
1-)lan madem bu kadar yiyiyorlar,niye bu kadar zayıf ve çelimsizler ?
2-)piyasanın yarı fiyatına adi makina satmak için bu kadar yol gelinir mi ?
3-)budist mi oluyor şimdi bunlar?
4-)Dengir Mir Fırat ile görüştürsek islamı seçerler mi ?
5-)cep telefonu istesek getirirler mi ?
6-)kaç hayvanlı yıl vardı bunlarda? şimdiki hayvan ne ?
bir moğolistan gezisi sırasında iyice nefret ettiğim ırkımsı.
olay şu şekilde gelişti efenim:
uluslar arası bir tur şirketinin gerçekleştirdiği bir moğolistan gezisine indirimli olduğu için başvurdum. ibneliğinemidir bilinmez ama sanırım ibneliğine moğolistana vardığımda yanıma 2 tane genç benimle yaşıt öğrenci verdiler. birisi azeri olduğu için hemen kanka olsuk fakat diğeri malesef çinliydi abi. aksanlı ingilizce konuşan çinli, azeri ve ben ayni odada kalıcaz abi herneyse muhabbeti açtım. ne okuyorsunuz bakem?
azeri: haber aparıcılığı stajındayam.
çinli: tarih
ben: üniye hazırlanıyom.
neyse muhabbet gittide gitti bi baktık saat gecenin 1i olmuş. e bizimde karnımız aç yemek yapmayida bilmiyoz. çinli ben yaparım deyip gitti. azeriyle bende tv izliyoruz ilginçtir türksat ve hotbrid çekiyordu. neyse efendim çinli etli metli birşeyler getirdi. tadına bakmakla tükürmemiz bir oldu tepkimiz şu şekil gelişti:
azeri: elinin gabagına sıçam bu nedi böyle?
ben: bu nebiçim bişey lan be eti bu?
çinli: musu! (farenin bozuk ingilizcesi)
herneyse biz aç kaldık tabi ertesi gün bi kalktım tuvalet bok dolmuş insan leşi gibi kokuyor. neyse yemeğe indik ve o bokun kime ait olduğunu sordum. çinli ben mideyi bozmuşum dedi.
neyse o pis elleriyle yemek yiyip gitti. az sonrada otobüse bindik ve tura başladık ve yolda mola verdik. kımız satan bir çobandan kımız aldık ve lanet olsunki çinliyede zorla aldırdık abi. amk çinlisi içtikten 20 dk sonra gelip ayağıma kustu amk. o pislenmiş elbiseleri çıkartıp yolumuza devam ettik. ve lanet olsunki ben obada dolaşırken boka bastım. at bokuymuş meğersem herneyse azeri kankamla galatasaray muhabbeti ederken geldik tonyukukun anıt mezarına. abi yemin ediyorum size bilmeden elimi açmışım elham okumuşum azeride ayni şekilde elini açmış dua ediyor. çinli yine kusuyor arkada. neyse ilk gün bitti otele geri döndük felan oturuyoruz çinliye sizin çin setti neden yapıldı diye gülerek sorduk.
çinli: dış göçü önlemek için.
ben: şahsen bir çinli olsam verimli arazileri bırakıp verimsiz bozkıra göç etmem dedim felan akşam oldu yatacaz abi leş gibi osuruyor uykusu içinde azeriyle beraber terk ettik odayı gittik tur sorumlusuna bizim odamızı değiştirtti.
(bkz: bütün çinliler zıplasa dünya yörüngesinden çıkar) *
(bkz: bütün çinliler aynı anda sevişse dünya kerhaneye döner) *
(bkz: bütün çinli kadınlar vibratör kullansa dünya da deprem olur) *
başlıkları açmak isterdim ama karakter sıkıntısı malüm.
cogunun inglizce konustugu seyi anlamak icin kirk firin ekmek yemek gereken, muhattap olunmasi durumunda 'kulaklarim agir isitir kardes, yaziver bi zahmet' demenin sinir sistemi icin faydali oldugunu gordugum insan.