Akşam Gazetesi'nde Murat Tarhan imzası ile yeralan habere göre, Türkiye'de en hızlı yayılan branşlar arasında yeralan Badminton ilk sıralarda yer alıyor. Geçtiğimiz dönemde de türk milli takımı için getirilen iki çinli sporcuya başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile eşi emine erdoğan'ın isimlerini Badminton federasyonu başkanı murat Özmekik beklemediği bir olayla karşılaştı. Çünkü her iki sporcu da Türkiye'de aradıklarını bulamadıkları gerekçesiyle ülkesine kaçtı. Yahu sen elin çinlisine sırf hoş görünmek için gelip başbakan ve eşinin isimlerini verirsen ve sonra da ilgisiz bırakırsan olacak olan budur. Zaman zaman bizim sporcularımız da yurt dışına gidiyor ama hiçbir yabancı ülkede bu insanlara michael, john, elizabeth isimlerinin verildiğini duymadık. Bu saçmalık neden yapılıyor ki... Adamın asıl adı Zhou Junxuan, bayanın adı ise Li Shuang... Bırak öyle kalsın. isimlerle uğraşacağına destek vermek için uğraş. 70 milyonluk ülkede bu spor ile uğraşacak adam yetiştiremiyorsun ve sporcuyu bile ithal edecek duruma geliyorsun. Hadi diyelim bunlar başarılı oldular ve madalya aldılar. Bundan ülke olarak gurur duyabilecek miyiz. Elvan bile ilk fırsatta Etyopya'ya gidip durmuyor mu? Kaldı ki her yarış sonrası elinde türk bayrağı ile tur atmasına rağmen gönlünde doğal olarak kendi ülkesi yatıyor. Bu devşirme sporcu olayı biz de biraz aşırıya kaçtı. Sporcu yetiştirmeyi boşladık devşirme peşinde koşuyoruz. Kendi içimizden yetişen değerleri ise nedense hep gözardı ediyoruz. Derya Büyükuncu gibi bir sporcumuz 2012 yılında 5. kez olimpiyatlara katılacak olmasına rağmen hala kendi çabaları ile antrenör desteği olmaksızın başarılı olmaya çalışıyorken biz bu adama destek vereceğimize çinli, afrikalı peşinde koşuyoruz. Eşref Apak deseniz o da öyle... Adam çalışacak saha BULAMIYORDU...