2008 senesinde polislerin bile girmeye cesaret edemediği bir roman mahallesine davet edildim. ( polisler girebiliyorlar 1000 1500 polis hep birlikte olurlarsa) bir eve girdik. yanımda 2 senelik çay arkadaşım o roman. neyse ortam fena değildi. herkes rahat. kadınlar erkekler tam uygar. sonra çay geldi. sonra o geldi bu geldi. yalnız geceleri çok fena oluyor roman mahalleleri. hapçılar pıtçılar falan.
yaşamanın dibine dibine vururlar, düğünlerinden birine katılmayan ben düğün gördüm demesin, yaşayış biçimleri çok renklidir. Ülkede yaşayan her azınlık gibi türlü ayrımcılıklara maruz kalırlar.
kadınlarında ambiti vardır aman dikkat diyim.koyu ten renkleriyle kendilerini ifşa ederler photoshop ışık makyaj hak getire.10 kilometreden kezban oldukları anlaşılır.
çingene veya roman. Türkiye de yaşamakta olan hindistan kökenli azınlık halk. kürtleri sevmezler ama yaşadıkları bölge onlarla birbirine çok yakındır ve birbirleriyle dolaylı yollardan hep ilişki içindedirler.
Gündüzleri roman mahallelerinde pek fazla insana rastlamak mümkün değildir. Geceleri yaşamayı seven bu insanlar gündüzleri uyurlar.
Sanıldığı gibi tehlikeli insanlar değildirler ve türkçe haricinde roman dilini konuşurlar.
Eğlenceyi severler ve türkiye de yaşayan romanların azda olsa seks ile ilgili tabuları olsada avrupada yaşamakta olan romanlar gibi tabusuz değildirler.
Namus kavramları farklıdır ve insan öldürmezler.
dere kenarlarında ve kuytu köşelerde obalara halinde yaşayan göçebe topluluklar. özellikle ben inegöl tarafında hep dere kenarlarında görmekteyim bu insanları.
dünyada ki toplumlarin çoğu tarafından ırkçilıga maruz kalan ırktır. Hatta bazı insanlar küfür niyetine bile kullaniyor.insanlarının bir çoğu çok yaratıcı matrak eğlenmesini bilen saygı duyulasidir.Diğer insanların onları dışlamasıni önemsemiyormuş gibi gorunecek kadar onurludurlar.
hastalıkta, sağlıkta, iyi günde, kötü günde... müzik akışı kesilmeyen topluluk. dansları süperdir. olmayan ya da altın olan dişler makbuldür. cıbıllıktan hoşlanırlar. elleri ve ayakları kirli gibidir. içten gülümserler. göbekleri doğuştan atarlıdır. üşümezler.. sevilesiler.
hint asıllı oldukları söylenen topluluktur.
küçüklüğümden beri korkmuşumdur bunlardan. belki de sebebi genelde falcılık yaptıklarından cinlerle ilişkilendirmemdir.
açık e kullanmayı seven ancak h harfi kullanımını beceremeyen insanlarımdır.
burnunda et varmışçasına konuşanı,
bir de sakız gibi cümleleri çiğneye çiğneye söyleyeni makbuldür.
genelde sezonluk ya da dönemsel işlerde çalışırlar.
mantıken; ''yazın çalışırım kışın yatarım atarım göbecikleri'' fikrine sahiptirler.
ama kazandıklarını o gün yemekte üstlerine olmadığından,
kışın yatamayıp, yine orda bura çalışmaya devam ederler.
doğuştan müzisyendirler ve damarlarında arabesk akar.
- adi ağkşam oldu güzel abim beyaaa...!
çingeneler gruplara ayrılarlar şoparlar gaci ler günlük kazanır günlük yerler onlar için farketmez kimin karısı kiminle yattıgı. (bkz: en önemli özellikleri ise roman oyunları)
"Siz sevemezsiniz adaşım, siz şehirde yaşayanlar ve köyde yaşayanlar; siz, birisine itaat eden ve birisine emredenler; siz, birisinden korkan ve birisini tehdit edenler Siz sevemezsiniz. Sevmeyi yalnız bizler biliriz Bizler: Batı rüzgârı kadar serbest dolaşan ve kendimizden başka Allah tanımayan biz Çingeneler!"
[ Sabahattin Alinin Değirmen adlı öyküsünden ]