cennette de cehennemde de yerlerinin olmadığını ve bunlarla cinsel ilişkiye girildiğinde ömür boyu cenabet olunacağını duymuştum. doğruluğunu bilmiyorum. sadece duyduklarımı aktardım.
tony gatlif filmleri izleyip izleyip çingene sevici olanları bir de trakyaya davet etmek gerekir. gelin de buralarda milleti nasıl rahatsız ediyorlar, nasıl malına canına kast ediyorlar görün. sandığınız gibi sevilecek tipler asla değildirler. fuhuş,esrar,hırsızlık,gasp heps,i bu insanlarda ve hepsi inanılmaz edepsiz ve karaktersizdirler.
edit: biliyorum eksi verecek tipler ila çıkacaktır umarım sizinde 400-500 tl biriktirip aldığınız ayakkabınız çalınır da anlarsınız durumun vehametini.
Standart bir biçimde doğuştan okul, askerlik, iş, evlilik, ailesine iyi bir gelecek kurmakla yükümlü insanlar için fazlasıyla karmaşık. Bu yüzdendir hep çingeneleri hor görmüşlüğümüz, onlara kötü lakaplar isimler takmışlığımız, hazımsızlığımız. Onlar anı yaşarken bizim gelecekle ilgili planlarımız ve kaygılarımız var. Sanırım bu yüzden onlar fal bakıyor, biz fal baktırıyoruz. Sanıldığının aksine hayallerimizi değil, yerine getirmekle yükümlü olduğumuz sorumluluklarımız var. Aslında bunların gerçekleşip gerçekleşmeyeceğini öğrenmek istiyoruz falcılardan. Onların her gittikleri yerde yeni bir hikaye, yeni bir şarkıya dönüşüyor.
Her gittikleri yer yeni bir pazar onlar için. Yeni hurdalar bulabilmek için bir fırsat. Böylece yeni bir şeyler tamir etmeyi öğreniyorlar. Bu yaşam onların özgürlüğü. Göçebe oldukları için ödemek zorunda oldukları taksitleri yok, üniversite haçlarını ödemek zorunda oldukları çocukarı, yeni çamaşır makinalarının borçları yok. işte bu yüzden bir çingenenin yerleşik hayata geçmesi demek onların yok olması anlamına geliyor.
Kendileriyle ilgili çok sayıda sorum var cevap bulamadığım:
- nüfus cüzdanları var mı?
- ortalama ömürleri kaç yıldır?
- nasıl kazanır nasıl harcarlar?
- okuma yazma oranları nedir?
- hangi oranda yerleşik bir düzene sahiptirler?
- kendilerinden neden korkulur?
Dün hastanede gördüğüm çocuktu bu hani çingene diyoruz ya. Babasının tavırlarından laf arasında genç olan babasının az okuma bildiğini anlatmasından , 5 kardeş olduklarından bahsetmesinden kara kuru teninden bir çift yeşil-mavi gözlerinden çıkardım bunu.
Çok önceden geçirmesi gereken bu operasyonu ancak 3 gün önce geçirmiş bu çocuk. Geçerken gördüm de dumura uğradım öyle tatlı öyle olgun öyle kederli gülümsüyor ki bu çocuk. Maddi imkansızlıklar ilgisizlikler içine doğan yağız bir erkek çocuğundan başkası değil ki o.
Sonra dayanamadım sordum ; ne olacaksın büyüyünce karar verdin mi?
Çevremdeki çocuklara her sorduğumda ukalaca tavırlar altında güzel meslekler duyarım hep.
Bu çocuk sessiz mağrur bakışlarla biraz düşünüp polislik iyi dimi ya? Dedi. Bende anlattım bir şeyler işte. Şu yüzden okumalısın bak falan diye. Elimden şu çocuğun geleceği istikbali için dua etmekten başka bir şey gelemedi. Ötekileştirmekten çok kalplerine dokunmaya çalışsak keşke.
bugün hastanede sonuç göstermek için beklerken üç tane geldi. muhtemelen anne ve iki kızıydı. kızın biri hamile biri de ilkokul öğrencisiydi. maşallah hamile olan o kadar güzeldi ki sanki evlatlık gibiydi.
Çoğu kendini türk olarak tanımlar. istanbul'da olanları genellikle ülkücü ve ak partili. Trakya ve egedekileri ise genelde chp'li olur. Vatana ihanet etmezler, kendi hallerinde müzik çalıp eğlenirler. Gençleri ise hırsızlıkları ile meşhurdur.
henüz homo sapiens olamamış topluluk. hindistan gibi iğrenç bi ülkeden çıkmış olmalarına hiç şaşırmadım. insanlara karşı gram saygısı olmayan, devamlı bi şekilde kavga eden, birbirine bağıran, sokaklarda son ses müzikle düğün yapan, durduk yere insanlara sataşan, hırsızlık yapan ve daha sayamadığım bi sürü neanderthal tipi insanın davranışlarını yapan bi topluluk. kürtler gibi bi devlet kuramamaları nedense güzel bi tesadüf olmuş. alt tarafı bi küçük devlet bile kuramayan yüzlerce yıl tarihi olan bi topluluktan ne beklenir ki zaten.
arkadaşlar ne yapın edin bi yere taşınmadan önce sokakta bi tane bile çingene olmamasına dikkat edin. biz ilk geldiğimizde bi tane vardı şu an bütün sokak çingene doldu. her gün kavga, her gün son ses düğün her gün bi olay. önceden aile apartmanımız vardı mis gibi yaşardık. ben öyle ayakkabıyı içeriye almayı da bilmezdim ama bu çingeneler sayesinde artık öğrendim. çünkü tam 5 kere ayakkabım çalındı. "cennet mahallesi" diye bi dizi vardı. asla hırsızlık yapmazlar diye diye algı oluşturdular ama kocaman bi yalanmış. parası neyse verin pahalı semtte yaşayın arkadaş.